Teyemmüm
TEYEMMÜM İslâm Dininin
Kolaylığı Daha önce abdestin, ibadetlerin sahih olmasının ve
mushafa dokunmanın şartı olduğunu söylemiştik. Abdest, su ile alınır, fakat
insan bazen su kullanma imkânına sahip olamaz. Meselâ su bulunmayabilir veya
uzakta olabilir veya su olduğu halde hastalık nedeniyle kul-lanılamayabilir.
İslâm dini, kolaylık dini olduğu için böyle durumlarda abdest yerine temiz
toprak ile teyemmüm etmeyi meşru kılmıştır ki müs-lümanlar ibadetlerin
bereketinden mahrum kalmasınlar.
Teyemmüm'ün Mânâsı Teyemmüm'ün lügat mânâsı kasdetmektir. Şer'î mânâsı ise
temiz bir toprağı, niyetle yüze ve kollara sürmektir. Bu da şu şekilde yapılır:
Önce eller toprağa sürülür ve yüz toprak ile meshedilir, sonra sol elle sağ kol,
sağ elle de sol kol meshedilir.
Teyemmüm'ün Meşruiyeti Teyemmüm Kur'an ve Sünnet'le sabittir. Kur'an'dan delili
şu ayettir: ;
Eğer hasta veya seferde iseniz veya tuvaletten
gelmişseniz veya kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız temiz bir toprağa
yönelip onunla yüzlerinizi ve ellerinizi mesnedin.
(Mâide/6)
Sünnet'ten delili de şudur:
Bütün yeryüzü bize mescid kılındı. Yeryüzünün toprağı da
su bulamadığımız zaman bize bir temizlik vasıtası kılındı.
[1] Teyemmüm'ün Hangi
Durumlarda
Yapılacağı 1. Görünürde
veya şer'an su olmaması durumunda
teyemmüm edilir. Seferde olup da su bulunmadığı zaman da teyemmüm edilir. Şer'an
suyun olmaması ise şudur: Kişinin yanında su olmakla beraber, içmek için
o suya muhtaç
olduğundan abdestte kullanamaz.
Bu durumda şer'an su yok demektir.
Bu nedenle Allah Teâlâ (Su da bulamamışsamz temiz bir toprağa yönelip
onunla yüzlerinizi ve ellerinizi mesnedin' (Mâide/6) buyurmuştur. Suya, içmek
veya başka birşey için muhtaç olan kimse, suyu abdest veya gusül için
kullanamaz.
2. Suyun uzak olması sebebiyle de teyemmüm
yapılabilir. Kişinin bulunduğu yerde su yoksa, bulunduğu yer ile su arasında da
yarım fersah'tan (2.5 km.) daha fazla bir mesafe varsa teyemmüm edebilir, suyun
bulunduğu yere gitmesi vacib değildir. Çünkü bu zor olur.
3- Suyu
kullanmanın zor olduğu durumlarda da teyemmüm edilebilir. Bu da hissen ve şer'an
olur. Su kendisine yakın olduğu halde suyun yanında bir düşman olması sözkonusu
ise ve kişi ondan korkarsa oraya gitmesi şart değildir. Şer'an suyu kullanmanın
zor olması ise şöyledir; Suyu kullandığı takdirde hastalanması veya hastalığının
artması sözkonusu ise bu gibi durumlarda teyemmüm etmelidir. Suyu kullanmak
vacib değildir. Çünkü Hz. Peygamber, başı yarıldıktan sonra yıkanıp ölen bir
kişi hakkında 'Onun teyemmüm etmesi yeterliydi. Yarasının üzerine bir bez
bağlayıp onun üzerine meshederdi, sonra bedeninin sağlam kısmını yıkardı'
buyurmuştur.
4. Şiddetli
soğuk nedeniyle de teyemmüm edilebilir. Soğuk nedeniyle su kullanmanın zararlı
olması sözkonusu ise, suyu ısıtma imkânı da yoksa teyemmüm edilir. Çünkü Amr b.
As, cünüb olduğu halde soğuktan hastalanmak korkusu nedeniyle teyemmüm etmiştir.
Hz. Peygamber de onun yaptığını onaylamıştır.1 Fakat bu durumda su bulduğu ve
kullanabildiği zaman gusletmeli, teyemmümle kıldığı namazları kaza
etmelidir.
Teyemmürn'ün Şartları 1. Namaz vaktinin girdiğini
bilmek.
2. Namaz vakti girdikten sonra su
aramak.
3. İçinde un,
kireç gibi şeylerin bulunmadığı temiz bir toprak
bulmak.
4. Önce vücuttaki necasetleri
gidermek.
Ebu Dâvud. (Hâkim ve İbn Hibban sahih olduğunu
söylemişlerdir).
5. Teyemmüm'den
önce kıble tayini için elinden gelen çabayı göstermek.
Teyemmüm'ün Rükûnlan 1. Niyet
etmek.
Niyetin yeri kalptir, bunu daha önce zikretmiştik. Kişi
kalbinden 'Teyemmüm etmeye niyet ediyorum' diyerek niyet etmelidir. Diliyle de
'Namaz kılmayı kendime helâl etmek için niyet ediyorum' demek sünnettir. Veya
'Namazın farzını kendime helâl etmek için niyet ediyorum' diyerek niyet
etmelidir. Teyemmüm ederken 'Farz namazı kendime helâl kılmak için niyet
ediyorum' diye niyet ettiği zaman o teyemmüm ile bir farz namaz ve nafileleri de
kılabilir.
2. Yüzü ve
kolları da dirseklerle beraber "nıeshetmek.
Bu şöyle yapılmalıdır: Önce eli temiz bir toprağa vurup
onunla yüzü meshetmeli, sonra elleri ikinci kez toprağa vurup sol el ile sağ
kolu, sağ el ile sol kolu dirseklerle beraber meshetmelidir. Hz. Peygamber şöyle
buyurmuştur:
Teyemmüm iki vuruştur. Birincisi yüz içindir, ikincisi
de dirseklerle beraber kollar içindir.
[2]Teyemmüm âzalarının tamamını meshetmelidir. İkinci
vuruşta elinde yüzük varsa, toprağın yüzüğün yerine değmesi için onu
çıkarmalıdır.
3. Teyemmüm'ü
zikrettiğimiz tertibe riayet ederek yapmalıdır. Çünkü teyemmüm, abdest yerine
yapılan bir fiildir. Abdestte ise tertibe riayet etmek bir rükündür. Bunu daha
önce zikretmiştik. Öyleyse teyemmüm'de de tertibe riayet etmek bir
rükündür.
Teyemmüm'ün Sünnetleri 1. Abdestte
sünnet olan şeyler, teyemmüm'de de sünnettir. Teyemmüm için de önce besmele
çekilir, sonra yüzün en üst kısmından başlanır, sonra sağ, sonra da sol kol
meshedilir. Nitekim bunları daha önce anlatmıştık. Yüz meshedilirken başın
birazı da meshe dahil edilmelidir. Kollar meshedilirken de pazuların bir
kısmının meshe dahil edilmesi sünnettir. Yüz ve kolların meshi peşpeşe yapılmalı
ve ara verilmemelidir.
Teyemmüm bittikten sonra teşehhüd ve Hz. Peygamber1 den
abdestten sonra okuduğu rivayet edilen dua okunmalıdır.
Ammar b. Yasir şöyle rivayet ediyor: 'Hz. Peygamber
yanlarındayken sahabîler sabah namazı için ellerini temiz bir toprağa vurarak
önce yüzlerini meshettiler. Sonra ellerini ikinci kez toprağa vurarak
omuzlarına kadar kollarını rneshettiler'.
[3]2. Elleri toprağa vururken parmakları açmalı ve
yüzü bir defada meshetmelidir. Kollan da birer defa da meshetmek
sünnettir.
3. Elleri silkelemek, birbirine vurmak veya
üflemek suretiyle toprağı hafifletmek gerekir. Çünkü Hz. Peygamber böyle
yapmıştır. Hz. Peygamber, Ammar b. Yasir'e 'Sana, şöyle yapman yeterlidir'
diyerek iki elinin ayasını toprağa vurup sonra onları silkmiştir.
[4] Başka bir rivayette 'Hz. Peygamber ellerine üfledi, sonra elleriyle yüzünü
mesnetti' şeklindedir.
Namaz
Vakti Girdikten Sonra Teyemmüm Etmek Teyemmüm etmenin şartları bulunduğunda, ancak farz
namazın vakti girdikten sonra teyemmüm edilebilir. Çünkü Hz. Peygamber şöyle
buyurmuştur:
Ümmetimden her kim namaz vaktine erişirse hemen namazını
kılsın.
[5]Namaz vakti
nerede girerse, hemen teyemmüm edip namazı kılanm.
[6]İşte bu iki rivayet
teyemmüm'ün, namaz vakti
girdiği zaman yapılmasına delâlet
eder.
Her
Farz Namaz İçin Teyemmüm Etmek Bir teyemmüm ile ancak bir farz veya bir cenaze namazı
kılınabilir, fakat istenildiği kadar nafile namaz kılınabilir. Teyemmüm ile bir
farz namaz kılan kişi, teyemmüm'ü bozulmasa dahi ikinci bir farz namaz kılmak
istediğinde tekrar teyemmüm etmelidir. Kıldığı farz namaz, ister vaktinde
kılınmış bir namaz olsun isterse kaza edilen bir farz namaz olsun durum
değişmez. İbn Ömer şöyle demiştir: 'Abdest bozulmasa dahi her farz namaz için
tekrar teyemmüm yapılmalıdır'.
[7] Gusül Yerine Teyemmüm Etmek Farzdır Teyemmüm'ün sebepleri oluştuktan sonra gusül yerine de
-abdest yerine olduğu gibi- teyemmüm edilmelidir.
Eğer cünüb iseniz iyice (yıkanıp) temizlenin. Eğer hasta
veya seferdeyseniz veya tuvaletten gelmişseniz veya kadınlara dokunmuşsanız, su
da bulamamışsanız temiz bir toprağa yönelip onunla yüzlerinizi ve ellerinizi
rneshedin.
(Mâide/6)
İmran b. Asım şöyle rivayet ediyor; Hz. Peygamber ile
bir seferde bulunuyorduk. Hz. Peygamber namaz kıldırdı. Sonra bir kişinin tek
başına namaz kıldığını görünce şöyle dedi:
- Neden bizimle
beraber kılmadın?
- Ey Allah'ın
Rasûlü! Ben cünüptüm, su da bulamamıştım.
- Teyemmüm etmen
yeterliydi.'
[8]Teyemmüm'ü Bozan
Şeyler 1. Abdest bahsinde zikredildiği gibi, abdesti
bozan herşey teyemmüm'ü de bozar.
2. Teyemmümlüyken su bulunduğu zaman teyemmüm
bozulur. Çünkü teyemmüm su olmadığı için yapılır. Asıl geldiği zaman, bedel
batıl olur. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Temiz toprak müslüman için temizleyicidir. On sene su
bulamasa yine teyemmüm etmelidir. Suyu bulduğu zaman teyemmüm etmesin, çünkü su
ile temizlenmek daha hayırlıdır.
[9]Eğer namaz kılındıktan sonra su bulunursa, namazı kaza
etmek gerekmez. Namaza başlandıktan sonra su görünürse namaz tamamlanabilir,
namaz sahihtir. Eğer kişi abdest alıp namazı yeniden kılmak için namazı bozarsa
bu daha faziletlidir.
3. Suyu kullanmaya gücün yetmesi de teyemmüm'ü
bozar. Meselâ kişi hasta iken iyileşirse teyemmüm'ü
bozulur.
4. İslâm'dan irtidad etmek de teyemmüm'ü bozar.
Çünkü teyemmüm ibadeti helâl kılmak içindir, irtidad halinde ise böyle birşey
sözkonusu değildir. Fakat abdest ve gusül böyle değildir. Onlar hades'i
(abdestsizliği ve cünüblüğü) ortadan kaldırmak içindir. Bu nedenle irtidad eden
kimsenin abdesti ve guslü bozulmaz.
[1] Müslim/522
[2] Dârekutnî, 1/256, (İbn
Ömer'den)
[3] Ebu Dâvud/318
[4] Buharı
[5] Buharî/328
[6] İmam Ahmed, 11/322
[7] Beyhakî, 1/221
[8] Buharî/341; Müslim/682
[9] Ebu Dâvud/322 ve başka muhaddisler, (Ebu
Hüreyre'den)