Münadıla
MÜNÂDILA- Münadıla'nın Tarifi ' -
Münadıla, atmak anlamına gelen nedl
kökünden gelmektedir. Mükâfaha ve mukâveme kelimeleri de aynı anlamdadır. Ok ve silahlarla
münadıla yapmaktan maksat, bu aletlerle savaşta
kullanıldığı şe kilde eğitim yapmaktır. Münadıla'mn şer'î mânâsı, iki veya daha fazla kişinin,
ortaya konulan belli bir mükâfat için silahlarla atış
yapmasıdır.
Münadıla'nın Hükmü
ve Delili Münadıla sünnettir. Nitekim bunu Müsabaka bahsinde de
belirtmiştik. Ancak münadıla'nın sünnet olması için,
amacın cihad için hazırlanmak, düşmana karşı savaşmak
olması gerekir. Münadıla'dan gaye gururlanmak,
büyüklük taslamak, masum insanlara saldırmak olursa, o zaman münadıla, 'İşler maksatlarına göre değerlendirilir' kaidesi
gereğince haram olur.
Şu ayet-i kerimeden, münadıla'nın meşru olduğu ve teşvik edildiği istidlal
edilmiştir:
Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp
beslenen atlardan hazırlayın. (Enfal/60)
Hz. Peygamber, ayette geçen kuvvet'i, ok, mızrak gibi
silahlan atmak şeklinde tefsir ederek şöyle buyurmuştur:
Gözünüzü açın, kuvvet, ancak atmaktır,
[1]Seleme b. el-Ekva'dan şöyle
rivayet edilmiştir: Hz. Peygamber, Eşlem kabilesinden
ok atan birkaç kişinin yanından geçerken şöyle dedi:
- Ey İsmailoğulları! Atınız! Şüphesiz sizin babanız atıcı idi.
Atınız! Ben de falan kabileyle beraberim.
Bunun üzerine, oradaki diğer kabileden olanlar ok atmayı
bıraktılar. Hz. Peygamber onlara şöyle
sordu:
- Neden
atmıyorsunuz?
- Sen onlarla
beraber olduğun halde biz nasıl âtanz?
- O halde ben
hepinizle beraberim, atınız.
[2]Yarış için mükâfat, ancak nasl
(temren, ok, kargı gibi şeylerin ucundaki sivri demir) veya huff (deve tabanı) veya hâfir
(toynaklı)lardadır.
[3]Yani müsabaka deve, at. gibi hayvanlarla, ok, kargı gibi
aletlerle yapılır, mükâfat da bunlarla yapılan müsabakalar için sözkonusudur.
Münadila'nın Çeşitleri At ile yapılan müsabaka'mn
dört şekli olduğu gibi, silahla münadıla yapmanın da
dört şekli vardır. Burada da üçüncü şekil bâtıldır. Üçüncü şekil şudur: Münadıla yapan kişiler, ortaya kjelli bir miktar para koyar, münadıla'yı kazanan o parayı alır, diğerleri kaybeder. Bu
şekilde münadıla yapmak kumardır. Allah Teâlâ bunun bir pislik olduğunu bildirerek
yasaklamıştır.
Münadıla'nın Şartlan Münadıla'mn sahih olması için şu hususlara riayet edilmesi
gerekir:
1. Atış yapılacak hedef, münadıia yapanlar tarafından
bilinmelidir.
Eğer atış yapılacak hedef belirlenmeksizin sadece atış
yapılacağı mutlak şekilde söylenirse, münadıla sahih
olmaz. Bu durumda atış, sadece hedefi vurmaya hamledilir.
2. Atış
yapılacak silahların aynı cins olması gerekir.
Değişik silahlarla yarışmak -taraflar razı olsa bile-
sahih olmaz.
3. Atıcılar ve
kaç atış yapacakları belli olmalıdır.
Atıcıların kaç kişi olduğu, herbirinin kaç atış yapacağı ve atış yapı -lacak mesafenin ne kadar olduğu münadıla yapanlar tarafından
bilinmelidir.
4. Malın cinsi ve miktarı belli
olmalıdır.
Münadıla yapan kişiler tarafından, kazanacak kişiye verilecek
mükâfatın ne olduğu ve ne kadar olduğu bilinmelidir.
Eğer yapılan münadıla, münadıla'nın haram olan üçüncü şekli ise, o zaman bir muhallilin bulunması şarttır.
Kendisiyle Münadıla
Yapmanın Caiz Olduğu
ve
Olmadığı
Aletler
Kendisiyle münadıla yapılması
caiz olan aletlerin tesbitinde kaide şudur: Savaşta
düşmana karşı kullanılan ve yararlı olan tüm aletlerle münadıla yapılması caizdir. Öyleyse savaşta işe yaramayan
veya faydası az olan aletlerle münadıla yapmak caiz
değildir. Buna binaen top oyunun her çeşidinde, yüzmede,
satrançta, tek ayak üzerine durmada, küçük kayıklarla yarışmada ve benzeri
şeylerde münadıla yapmak caiz değildir. Çünkü bunların
hiçbirinin savaşta faydası olmaz. Ancak bunlar, caiz olan oyunlardandır.
Bunların bazıları müstehab ve mendub da olabilir. Meselâ mal veya para karşılığı
olmaksızın yüzmek müstehabdır. Fakat mal veya para
için yüzmek caiz değildir.
Müsabaka
ve Münadıla
Akdi Lüzumlu Bir Akiddir Yukarıda zikrettiğimiz şartlar dahilinde yapılan
müsabaka ve münadıla akdi, ortaya mal koyan kişi ve
yarışacak kişiler için lüzumlu (yerine getirilmesi gerekli olan) bir akiddir; yani taraflardan biri tek başına bu akdi
feshedemez veya meriyete sokmaktan kaçamaz. Akdin lüzumlu olmasından maksat, bir
tarafın tek başına o akdi -alışveriş ve icarede olduğu
gibi- feshedememesi, ancak diğer tarafın muvafakatini almak suretiyle
feshedebilmesidir. Eğer yapılacak müsabaka ve münadıla
için ortaya bir mükâfat konmamışsa, o zaman bu akid
taraflar için caiz olan bir akiddir; taraflardan biri
tek başına feshedebilir.
[1] Müslim/1917
[2] Buharî/2743
[3] Tirmizî/1700, Ebu Dâvud/2574