sitem
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

sitem

sitem
 
Latest imagesAnasayfaGiriş yapKayıt Ol

 

 kurban - safii

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




kurban - safii Empty
MesajKonu: kurban - safii   kurban - safii I_icon_minitime25.08.08 6:12

Kurban


KURBAN




Kurban ve
Meşruiyeti






Kurban, Allah için kesilen deve, sığır, koyun ve keçiden
olur. Kurban, Allah'a yaklaşmak amacıyla bayram günü kesilir. Kurbanın
meşruiyeti Kur'an ve Sünnet ile sabittir. Kur'an'dan delili şu ayettir:

Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!
(Kevser/2)

Bu ayette geçen ve'nhar
emrinden maksat, en sahih görüşe göre kur­ban kes
demektir.

Hadîsten delili de şu rivayettir: 'Hz. Peygamber, boynuzlu ve beyaz renkli iki koçu besmele ve
tekbir getirdikten sonra ayağını boyunlarına koyarak kendi eliyle kurban
etti'.[1]

Kurbanın meşruiyetinin hikmeti şudur: Kurban bir
ibadettir ve her ibadette bir hikmet ve fayda vardır ki bu, taabbudî olarak boyun eğmekten sonra gelir. Kurbanın
hikmetlerinden biri de Hz. İbrahim'in, oğlu İsmail'i
kurban etmekle mükellef kılındığında yerine getirmek istediği kurbanın mânâsını
ihya edip onu canlı olarak gündemde tutmaktır. Hz.
İbrahim ve Hz. İsmail'in Allah'ın emrine boyun
eğmeleri nedeniyle Allah Teâlâ, İsmail yerine kurban
edilmek üzere bir koç indirerek Hz. İbrahim'e o koçu
kurban etmesini emretmiştir. Ayrıca kurban kesmekte fakir ve yoksulları doyurup
sevindirmek sözkonusudur. Bu da fakirlerle zenginler
arasındaki kardeşlik bağlarını daha da güçlendirir, birlik ve beraberlik
tohumları ekerek kalplerine sevgi yerleştirir.


Kurbanın Hükmü





Kurban kesmek, müekked bir
sünnettir. Fakat bazen iki sebepten dolayı vacib
olur.

1. Kurban edilmeye elverişli olan bir hayvana
işaret edilerek 'Bu be­nim kurbanımdır' veya 'Bu koyunu gelecek zamanda kurban
edeceğim' denilirse kurban kesilmesi vacib
olur.

2. Allah'a yaklaşmak amacıyla 'Allah için kurban
kesmek boynuma borç olsun' diyerek adak adayan kimseye, kurban kesmek -adanan
her­hangi bir ibadet gibi- vacib
olur.



Kurban Kesmekle
Mükellef Olanlar






Aşağıda zikredeceğimiz şartların kendisinde bulunduğu
kişinin kur­ban kesmesi sünnettir:

1. Müslüman olmak.
' Kâfir, kurban kesmekle mükellef değildir.

2. Âkil ve
baliğ olmak

Çünkü âkil ve baliğ olmayan kişi mükellef
değildir.

3-
Kurban kesmeye muktedir olmak.

Muktedir olmak, kişinin bayram ve bayramı takip eden
teşrik gün­lerinde yemek, elbise, mesken bakımından kendisinin ve bakmakla
yü­kümlü olduğu kimselerin nafakasından hariç, bir kurban kıymetine sahip olması
demektir.


Kurban
Edilmesi Meşru Olan
Hayvanlar






Kurban, ancak deve, sığır, koyun ve keçiden olur. Çünkü
Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

Biz her ümmet için bir ibadet yeri (veya kurban kesmeyi
meşru) kıldık ki Allah'ın kendilerini rızık olarak
verdiği hayvanlar üzerine (kesim ânında) Allah'ın adını ansınlar.
Hac/34)

Bu ayetteki en'am kelimesi;
deve, sığır ve koyun demektir. Çünkü ne Hz.
Peygamber'in, ne de sahabîlerin, bu üç sınıf hayvandan
başkasını kurban ettiklerine dair bir rivayet nakledilmemiştir. Bir deve veya
bir sığırın yedi kişi için kurban edilmesi caizdir.

Cabir şöyle demiştir: 'Hz.
Peygamber ile beraber Hudeybiye sene­sinde deve ve
sığın yedişer kişi için kurban ettik'.[2]


Kurbanın Şartları





1. Kurbanın
yaşı müsait olmalıdır.

Kurban edilecek deve altı yaşına basmış olmalıdır. Sığır
ve keçi ise üç yaşına girmiş olmalıdır. Koyun ise iki yaşına basmış veya ön
dişleri düşmüş olmalıdır. Ön dişleri düşmüş olan koyun bir yaşını doldurmamış
olsa bile kurban edilebilir. Hz. Peygamber şöyle
buyurmuştur:

Ön dişleri düşmüş olan koyun, ne güzel kurbandır![3]
2. Sağlam olmalıdır.

Kurban edilecek deve, sığır ve koyun; etini, yağını veya
başka şeylerini eksiltecek ayıplardan salim olmalıdır. Bu bakımdan zayıflıktan
ötürü kemikler indeki iliğin bertaraf olduğu hayvanı kurban etmek yeterli olmaz.
Apaçık topal, kör veya hasta olan ya da kulağının bir
parçası ke­silmiş olan hayvanın kurban edilmesi sahih
olmaz.

Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Şu dört hayvanı kurban etmek caiz değildir; körlüğü
sırasında kör hayvanı, hastalığı esnasında hasta hayvanı, topallaması devam
ettiği sürece topal hayvanı ve iliği kalmayacak kadar kırılmış hayvanı.[4]
Zayıflık ve et eksikliğine benzer ayıplar da bu dört ayıba kıyas
edilmiştir.


Kurban Kesmenin
Vakti






Kurban kesmenin vakti, kurban bayramı gününün güneşi
doğup iki rekât namaz ve iki hutbe okuyacak kadar yükseldikten sonra başlayıp
teşrik günlerinin güneşi batıncaya kadar devam eder. Teşrik günleri, Zilhicce
ayının 11, 12 ve 13- günleridir. Kurban kesmek için en makbul vakit Bayram
namazını kıldıktan sonraki vakittir.

Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Kurbanlarda dört şey yeterli değildir: Bu günümüzde
bizim ilk yapa­cağımız şey, namaz kılmak, ondan sonra (evlerimize) dönüp kurban
kesmektir. Kim böyle yaparsa sünnetimize uygun davranmış olur. Kim namazdan önce
boğazlarsa bu, yalnız ailesine takdim ettiği bir et sayılır, onun kurban
ibadetiyle hiçbir ilgisi yoktur.[5]

Teşrik günlerinin tamamında kurban kesilebilir.[6]
Kurban Kestikten Sonra Kurbanla
îlgili
Hususlar

Eğer kişi kesilecek kurbanı 'Şu koyunumu kurban
edeceğim' şeklinde adayarak kendisine vacib kılmışsa,
kesilen bu kurbandan hem kesenin, hem de nafakası kendisine ait olan aile
bireylerinin yemesi caiz olmaz. Onlardan biri, o kurbandan yerse onun bedelini
ödemek mecburiyetindedir.

Kesilen kurban sünnet olarak kesilmişse, sahibi
istediği kadar yiyebilir ve çocuklarına da yedirebilir. İstediği kadarını
da sadaka olarak verebilir. Fakat efdal olanı, azını
yeyip çoğunu sadaka olarak vermektir. Örneğin üçte birini yer, üçte birini
fakirlere dağıtır, üçte birini de -zengin olsalar dahi- arkadaşlarına ve
komşularına verebilir. Ancak zengine verilen kurban eti yenmek üzere hediye
olarak verilir. Zengin kendisine gelen kurban etini satamaz. Fakire verilen
kurban eti ise onu mülk edinmesi için verilir. Fakir isterse onu yer, isterse
satar, isterse de başkasına hediye edebilir. Bu hükümlerde asıl olan şu
ayettir:

Biz o kurbanlık develeri de size Allah'ın (dininin)
işaretlerinden yaptık. Onlarda sizin için hayır vardır. O halde onlar ayaklan
üzerinde durup kurban edilirken onların üzerine Allah'ın adını anın. Artık
(kesilip) yanları yere düşünce de onlardan yeyin. Kanaatkar olana da, isteyene
de yedirin. İşte böyle onları size müsahhar kıldık.
Umulur ki şükredersiniz.

(Hac/36)

Ayette geçen el-Budne
kelimesi, ihramda olan kişinin hediye ettiği devedir. Bu hususta diğer hayvanlar
da develere kıyas edilmiştir; yani diğer kurbanlık hayvanlar da Allah'ın dininin
alâmetler indendir. Ayetteki savvaf kelimesi (bir
ayağı bağlı üç ayak üzerinde duran deve' demektir. Ayetteki el-Bâis kelimesi de 'şiddetli ihtiyaç sahibi fakir'
demektir.

Kurban kesen kişi, kurbanın derisini sadaka olarak
verebilir veya o deriyi kendisi kullanabilir. Ancak deriyi satması veya kasap
ücreti olarak vermesi caiz değildir. Çünkü böyle yapmak kurbanda bir
eksikliktir, bu da kurbanı ifsad eder. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Kim kurbanının derisini satarsa, onun kurbanı yoktur.[7]


Kurbanla İlgili Âdab
ve
Sünnetler






1. Zilhicce
ayının ilk on gününde kurban kesmeye niyet eden kişinin bu ay başladığında
kurbanını kesinceye kadar kıllarını, tırnaklarını kes­memesi, saçını, sakalını
düzeltmemesi mendub'dur. Hz.
Peygamber şöyle buyurmuştur:

Zilhicce hilâlini gördüğünüz zaman sizden biriniz kurban
kesmek niyetinde bulunursa, kurban kesinceye kadar vücudundaki saç, kıl ve
tırnaklarını kesmekten vazgeçsin.[8]

2. Kişinin,
kurbanını bizzat kesmesi sünnet'tir.

Eğer kişi herhangibir sebepten
ötürü kurbanını bizzat kesemiyorsa kesilişinde hazır bulunmalıdır.

Hz. Peygamber, Hz. Fatıma'ya şöyle dedi:

- Kalk! Senin
için kesilen kurbanın yanına git, onu kendi gözünle gör. Onun akan kanından
ötürü Allah Teâlâ senin bütün günahlarını
bağışlar,

- Ey Allah'ın
Rasûlü! Bu durum, sadece biz ehl-i beyt'e mi mahsus, yoksa tüm
müslümanlar için de geçerli mi?

- Hem bizim, hem de tüm müslümanlar için geçerlidir.[9]

3. Müslümanların devlet başkanının veya
idarecisinin beyt'ul-mal'dan tüm müslümanlar için kurban kesmesi
sünnet'tir.

Hz. Aişe'nin rivayet ettiğine
göre Hz. Peygamber bir koç kurban et­mek istediğinde,
koçu yatırıp bıçağı eline alınca 'Bismillah, yâ Allah!
Muhammed'den, Muhamnıed ailesinden ve Muhammed
ümmetinden ka­bul et!' deyip kesmiştir.[10]

4. Kurbanın, namazgahta (halkın Bayram namazı
kıldığı yerde) ke­silmesi sünnet'tir.

İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber, kurbanlarını na­mazgahta keserdi.[11]






[1] Buharî/5245;
Müslim/1966


[2] Müslim/1318




[3] İmam Ahmed, U/245, (Ebu Hüreyre'den)


[4] Ebu Dâvud/2802; Tirmİ2Î/l497, (Berâ b.
Âzİb'den)


[5] Buharî/5225,
Müslim/196l


[6] İbn Hibban/1008, (Zübeyr b. Mût'im'den)


[7] Beyhakî, Dt/294


[8] Müslim/1977




[9] Hâkim, IV/222


[10] Müslim/1967


[11] Buharî/5232
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




kurban - safii Empty
MesajKonu: Geri: kurban - safii   kurban - safii I_icon_minitime03.10.08 17:26

kurban - safii Hosgel11
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
kurban - safii
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kurban kelimesi ile ilgili Ayetler

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
sitem :: İslamiyet :: İslami Bilgiler :: Mezhepler-
Buraya geçin: