Kuran'In Gelecekle Ilgili Haberler

[SIZE=20]BİZANS'IN GALİBİYETİ

BİZANS'IN GALİBİYETİ

Kuran'ın gelecek hakkında verdi i haberlerden biri Rum Suresi'nin hemen başındaki ayetlerde yer alır. Bu ayetlerde Bizans İmparatorlu u'nun bir yenilgiye u radı ı, ama çok kısa bir zaman sonra tekrar galip gelece i şöyle bildirilmiştir:

Elif, Lam, Mim. Rum (orduları) yenilgiye u radı. "Dünyanın en alçak yerinde". Ama onlar, yenilgilerinden sonra yeneceklerdir. Üç ile dokuz yıl içinde. Bundan önce de, sonra da emir Allah'ındır. Ve o gün müminler sevineceklerdir. (Rum Suresi, 1-4)

wysiwyg image

Bizanslıların Perslere yenildi i savaşın gerçekleşti i Lut Gölü havzası. Yukarıda bu bölgenin uydudan çekilmiş foto rafı görülmektedir. Dünyanın en alçak bölgesi olan Lut Gölü civarı deniz seviyesinin 395 metre altındadır.


Bu ayetler, Hıristiyan olan Bizanslıların, 613-614 yıllarında putperest bir toplum olan Persler karşısında çok a ır bir yenilgiye u ramasından yaklaşık 7 sene sonra, MS 620 civarında indirilmişti. Ayetlerde Bizans'ın çok yakında galip gelece i haber veriliyordu. Oysa o sırada Bizans o kadar büyük kayıplara u ramıştı ki, de il tekrar galip gelmesi, ayakta kalması bile imkansız görülüyordu. Persler Bizanslıları 613 yılında Antakya'da yenilgiye u ratarak; galibiyetlerini Şam, Kilikya, Tarsus, Ermenistan ve Kudüs'ü ele geçirmeleriyle sürdürmüşlerdi. Özellikle 614 yılında Kudüs'ün kaybedilmesi, Kutsal Mezar Kilisesi'nin tahrip edilmesi ve Hıristiyanlı ın sembolü "Gerçek Haç"ın Persler tarafından ele geçirilmesi, Bizanslılar için a ır bir darbe olmuştu.182

O dönemde yalnız Persler de il, Avarlar, Slavlar ve Lombardlar da Bizans Devleti'ne karşı büyük tehdit oluşturmaktaydı. Avarlar İstanbul önlerine kadar gelmişlerdi. Bizans Kralı Heraklius, ordunun masraflarını karşılayabilmek için kiliselerdeki altın ve gümüş süs eşyalarının eritilip paraya çevrilmesini emretmişti. Hatta bunlar da yetmeyince bronzdan heykeller bile para yapımı için eritilmeye başlanmıştı. Pek çok vali, Kral Heraklius'a isyan etmiş, İmparatorluk parçalanma noktasına gelmişti. Önceden Bizans topra ı olan Mezopotamya, Kilikya, Suriye, Filistin, Mısır ve Ermenistan, putperest Perslerin işgali altına girmişti.183

wysiwyg image

Üstte Lut Gölü'nün uydudan çekilmiş foto rafları görülmektedir. Lut Gölü'nün rakımı ancak modern ça lardaki ölçümlerle tespit edilebilmiştir. Bu tespitler do rultusunda da "yeryüzünün en alçak yeri"nin bu bölge oldu u ortaya çıkmıştır.


Kısacası, herkes Bizans'ın yok olmasını bekliyordu. Ama tam bu dönemde, Rum Suresi'nin ilk ayetleri vahyedildi ve Bizans'ın dokuz yıl geçmeden yeniden galip gelece i haber verildi. Bu galibiyet öylesine imkansız gözüküyordu ki, Arap müşrikleri Kuran'da haber verilen bu zaferin, asla gerçekleşmeyece ini düşünüyorlardı.

Fakat Kuran'ın tüm haberleri gibi bu da hiç kuşkusuz gerçekti. 622 yılında Heraklius Ermenistan'ı işgal edip Persleri yenerek çeşitli zaferler kazandı.184 627 yılının Aralık ayında, Bizans ve Pers İmparatorlukları arasında, Ba dat yakınında Dicle Nehri'nin 50 km do usunda bulunan Ninova harabeleri yakınında büyük bir savaş daha oldu. Bizans ordusu, Persleri burada da yenilgiye u rattı. Birkaç ay sonra da Persler işgal ettikleri yerleri Bizans'a geri veren bir anlaşma imzalamak zorunda kaldılar.185

Rumların galibiyeti 630 yılında İmparator Heraklius'un Pers hükümdarı II. Khosrow'u yenilgiye u ratarak, Kudüs'ü geri alması ve Hıristiyanlı ın sembolü "Gerçek Haç"ı Kutsal Mezar Kilisesi'ne kazandırmasıyla tamamlanmış oldu.186

Böylece Allah'ın Kuran'da bildirdi i "Rum'un zaferi", ayetteki "üç ile dokuz yıl içinde" ifadesiyle dikkat çekilen zaman aralı ında, mucizevi bir şekilde gerçekleşmiş oldu.

Bu ayetlerde yer alan bir başka mucize de, o dönemde kimsenin tespit etmesinin mümkün olmadı ı co rafi bir gerçe in haber verilmesidir. Rum Suresi'nin 3. ayetinde, Rumlar'ın "Dünya'nın en alçak yerinde" yenildikleri belirtilir. Arapçası "edna el-ard" olan bu ifade, bazı meallerde "yakın bir yer" olarak da tercüme edilir. Ancak bu tercüme, orijinal ifadenin tam karşılı ı de il, mecazi bir yorumudur. "Edna" kelimesi Arapça'da "alçak" demek olan "deni" kelimesinden türemiştir ve "en alçak" anlamına gelir. "Ard" ise yeryüzü demektir. Dolayısıyla "edna el-ard" ifadesi de "yeryüzünün en alçak yeri" manasına gelmektedir.

Bazı tefsirciler söz konusu bölgenin Araplara yakınlı ını göz önünde bulundurarak kelimenin "en yakın" anlamını tercih etmektedirler. Ancak kelimenin asıl anlamı, Kuran'ın indirildi i dönemde bilinmesi mümkün olmayan çok önemli bir jeolojik gerçe e işaret etmektedir. Çünkü Dünya'nın en alçak yerini araştırdı ımızda, bu noktanın Bizanslıların, 613-614 yıllarında yenilgiye u radı ı yerlerden biri olan Lut Gölü (Dead Sea) havzası oldu unu buluruz.187

wysiwyg image

Bu yenilginin en a ır darbesi, daha evvel de belirtti imiz gibi, Lut Gölü yakınlarındaki Kudüs'teki yenilgi ile birlikte Hıristiyanlı ın sembolü "Gerçek Haç"ın kaybedilmesidir.

Bizans İmparatorlu u ile Persler arasındaki savaşın gerçekleşti i söz konusu yer, Suriye, Filistin ve şimdiki Ürdün topraklarının kesişti i bölgede yer alan Lut Gölü havzasıdır. Lut Gölü çevresi ise deniz seviyesinden 399 metre aşa ıdaki, yeryüzünün "en alçak" bölgesidir.188

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, Lut Gölü'nün rakımının, yalnızca modern ça daki ölçümlerle tespit edilmiş olmasıdır. Daha önce hiç kimsenin Lut Gölü'nün Dünya'nın en alçak bölgesi oldu unu bilmesi mümkün de ildir. Ama bu bölge Kuran'da "yeryüzünün en alçak yeri" olarak tanımlanmıştır. Bu bilgi, Kuran'ın Allah'ın sözü oldu unun bir başka delilini oluşturmaktadır.



182. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
183. Warren Treadgold, A History of the Byzantine State and Society, Stanford University Press, 1997, ss. 287-299.
184. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
185. Warren Treadgold, A History of the Byzantine State and Society, Stanford University Press, 1997, ss. 287-299.
186. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
187. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
188. World Book Encyclopedia, 2003, George Washington Üniversitesi'nden Siyasi Bilimler ve Uluslararası İlişkiler Profesörü Bernard Reich'in katkılarıyla.