Ve (daha) birçok meyveler arasında (56/32)
Kesilip-eksilmeyen ve yasaklanmayan (meyveler). (56/33)
Yükseklere-kurulmuş döşekler (sedirler). (56/34)
Gerçek şu ki, Biz onları yeni bir inşa (yaratma) ile inşa edip-yarattık. (56/35)
Onları hep bakireler olarak kıldık (56/36)
Eşlerine sevgiyle tutkun (ve) hep yaşıt (56/37)
Ashab-ı Yemin olanlar için. (56/38)
(Bunların) Birçoğu geçmiş (ümmet)lerden (56/39)
Birçoğu da sonrakilerdendir. (56/40)
Eğer o (ölecek kişi), yakın kılınan (mukarreb olan)lardan ise (56/88)
Bu durumda rahatlık ,güzel rızık ve nimetlerle donatılmış cennet (onundur). (56/89)
Ve eğer, Ashab-ı Yeminden ise (56/90)
Artık, Ashab-ı Yeminden selam sana. (56/91)
O gün, mü'min erkekler ile mü'min kadınları nurları önlerinde ve sağlarında koşarken görürsün. Bugün sizin müjdeniz içinde ebedi kalıcılar (olduğunuz) altından ırmaklar akan cennetlerdir. İşte ‘büyük kurtuluş ve mutluluk' budur. (57/12)
Allah'a ve ahiret gününe iman eden hiçbir kavim (topluluk) bulamazsın ki Allah'a ve elçisine başkaldıran kimselerle bir sevgi (ve dostluk) bağı kurmuş olsunlar; bunlar ister babaları ister çocukları ister kardeşleri isterse kendi aşiretleri (soyları) olsun. Onlar öyle kimselerdir ki (Allah) kalplerine imanı yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir. Onları altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır; orda süresiz olarak kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte onlar Allah'ın fırkasıdır. Dikkat edin; şüphesiz Allah'ın fırkası olanlar felah (umutlarını gerçekleştirip kurtuluş) bulanların ta kendileridir. (58/22)
Ateş halkı ile cennet halkı bir olmaz. Cennet halkı ‘umduklarına kavuşup mutluluk içinde olanlardır.' (59/20)
O da sizin günahlarınızı bağışlar sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki güzel konaklara yerleştirir. İşte ‘büyük mutluluk ve kurtuluş' budur. (61/12)
Sizi, toplanma günü için bir arada toplayacağı gün; işte bu aldanma (teğabün) günüdür. Kim Allah'a iman edip salih bir amelde bulunursa (Allah) onun kötülüklerini örter ve içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük ‘mutluluk ve kurtuluş (fevz)' budur. (64/9)
İman edip salih amellerde bulunanları, karanlıklardan nura çıkarması için Allah'ın apaçık ayetlerini size okuyan bir elçi de (gönderdik). Kim iman edip salih bir amelde bulunursa (Allah) onu içinde süresiz kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Allah gerçekten ona ne güzel bir rızık vermiştir. (65/11)
Allah, iman edenlere de Firavun'un karısını örnek verdi. Hani demişti ki: "Rabbim bana kendi katında cennette bir ev yap; beni Firavun'dan ve onun yaptıklarından kurtar ve beni o zalimler topluluğundan da kurtar." (66/11)
Tahtlar üzerinde bakıp-seyretmektedirler. (83/23)
Onları gördükleri zaman ise: "Bunlar elbette şaşkın-sapıklardır" derlerdi. (83/32)
Şüphesiz, iman edip salih amellerde bulunanlara gelince; onlar için altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük ‘kurtuluş ve mutluluk' budur. (85/11)
O gün öyle yüzler de vardır ki, nimette (engin bir mutluluk içinde)dirler. (88/8)
Harcadığı-çabadan dolayı hoşnuttur. (88/9)
Yüksek bir cennettedir. (88/10)
Orda anlamsız bir söz işitmez. (88/11)
Orda ‘durmaksızın akan' bir kaynak vardır. (88/12)
Orda ‘yükseklerde kurulmuş tahtlar da vardır; (88/13)