Efendimizin Nükteleri, Sakalasmasi..
"Evet, ben de şaka yaparım,fakat şaka yaparken bile sadece hakikati söylerim."
Hz. Muhammed Mustafa SAV
GÖZÜNDE BEYAZ OLAN ADAM
Peygamberimizin dadısı ve Zeyd bin Hârise'nin hanımı Ümm-ü Eymen , Efendimize gelerek:
"Ya resûlAllah, kocam sizi davet ediyor." dedi. Peygamberimiz:
"Kocanız iki gözünde de beyazlık olan adam mı?" diye sordular. Kadın:
"Hayır onun gözünde beyazlık yok" diye cevap verdi.Peygamberimiz tekrar:
"Hayır,hayır, var" dediklerinde kadın yine:
"Hayır, yok" diye cevap verdi. Bunun üzerine Peygamberimiz buyurdular ki :
"Gözünde beyazlık olmayan adam olur mu ?
BU KÖLEYİ KİM SATIN ALIR ?
ResulAllahın (a.s.m.), Zâhir isimli bir sahabesi vardı. Zahir, çölde
yaşardı. Ara sıra Allah Resûlüne, çöl çiçek ve meyvelerinden hediyeler
getirir, Peygamberimiz de onu çölde lazım olabilecek hediyelerle
sevindirirlerdi. Efendimizin şakalaştığı sahabelerden biri de Zâhir
idi. Onun için Peygamberimiz:
"Zâhir, bizim çölümüz, biz de onun şehriyiz," buyururlardı. Ticaretle
uğraşan Zâhir, yine bir gün bir şeyler satmak amacıyla şehre gelmişti.
Resûlüllah Efendimiz, o görmeden arkasından gelip, kollarından
tuttuktan sonra gözlerini kapadılar.Zâhir, telaşlı bir şekilde:
"Kimsin? Beni bırak," diyerek geri döndü. Peygamberimiz olduğunu
görünce de sevindi ve başını, Resûlullahın şefkatli sinesine koydu.
Allah Resûlü şakalarına şu soruyla devam ettiler:
"Bu köleyi kim satın alır?"
Bu soruya Zâhir:
"Pek alıcı bulamazsınız, benim ne değerim olabilir ki ?" diye cevap verince, Peygamberimiz şöyle buyurdular:
"Sen görünüşte belki öylesin, fakat Allah katında değeri yüksek, pahası ağır bir kölesin."
ÖDEŞTİK
Hz.Enes'in bildirdiğine göre:
Resul-i Ekrem(a.s.m.) hanımlarıyla şaka yapan erkeklerin en önde
gelenlerinden biriydi. Hz.Aişe ile şakalaşmış, hatta koşu müsabakasında
bile bulunmuştu.
Bir yarışta Hz. Aişe onu geçmiş, başka bir zamanda Resul-i Ekrem (a.s.m.) onu geçince gülümseyerek "ödeştik" buyurmuşlardı.
Kristalleri Götürüyorsun
Peygamber Efendimiz (SAV) bir gün hanımlarıyla yolculuk yapıyorlardı.
Enceşe isimli köle şiirler okuyarak develeri hızlandırınca,
Resul-i Ekrem (ASM),
"Enceşe, dikkatli ol! Kristalleri götürüyorsun" diye buyurmuşlardı.
İbrahim'in Rabbi
Günün birinde Peygamberimiz, Hazreti Aişe validemize:
"Ben senin bana kırgın olup olmadığını anlarım" buyurdular.
Hazreti Aişe validemiz de: "Bunu nasıl anlarsın?" diye sordu.
Peygamber Efendimiz SallAllahü Aleyhi ve Sellem de nasıl anladığını
şöyle ifade buyurdular: "Kırgın olmadığın zaman, Muhammed'in Rabbi
hakkı için, kırgın olduğun zaman da, İbrahim'in Rabbi hakkı için,
dersin."
Hazreti Aişe validemiz şöyle dediler:
"Doğru söylüyorsun. Ancak ben senin adını dilimden anmasam da, kalbimden anarım."
Resulüllah'la,Hz.Ebubekir Ra. arasında geçer olay: Peygamber
efendimiz bir gün,Hz.Ebubekir Ra.le hurma yerken.Ebubekir Ra.Latife
olsun diye,yediği tüm hurmaların çekirdeklerini,Rasülüllah'ın önüne
önüne koyar çaktırmadan.Rasulüllah'ın önündeki yenen hurma çekirdekleri
çoğalmıştır artık.Ve Hz.Ebubekir derki Ey Allah'ın Rasulü,ne kadar
karnınız açmış,bakınız önünüzde bir sürü hurma çekirdeği var.Alemlere
Rahmet peygamberimiz ise yavaşça tebessümde bulunmuş Hz.Ebukekir Ra.a
karşı.Ve demişki,Ya Ebubekir,bakın siz benden dahada açmışsınız,zira
siz hurmanın çekirdeklerinide yemişsiniz.
Birgün yine Efendimiz (sas) yolda yürürken önünü bir grup çocuk kesiyor
ve el ele tutuşup Allah Rasulünün etrafında halka oluşturuyorlar ve hep
bir ağızdan ''Ey Allah'ın Rasulü Bize fidye ver seni serbest
bırakalım''diyorlar Efendimizde elini cebine atıyor cebinde hurma var
ve hepsine birer tane hurma ikram ediyor çocuklarda hep bir ağızdan
fidyen kabul edildi seni serbest bıraktık deyip ellerini açıyorlar
Efendimiz tebessüm edip ''kardeşim Yusuf gibi çok ucuza
gittim''buyuruyor