Teheccüd Namazı (Gece Namazı): Yatsı namazından sonra , daha uyumadan veya bir miktar uyuduktan sonra, kılınacak nafile namaza "gece namazı"denir. Bir miktar uyuduktan sonra kalkılıp kılınırsa "Teheccüd"
adını alır. Teheccüd namazı iki rekettan on iki rekata kadardır. İki
rekatta bir selam verilmesi daha faziletlidir. (Muhammed Bin Abdullah
Hanî, Âdâb, s. 264)
Teheccüd namazı, Rasul-i Ekrem -sallallahü aleyhi ve sellem- Efendimize
vacip yani farz hükmündeydi. Bu namaz O'nun ümmeti için sünnet-i
müekkededir.
"Gece namazına devam ediniz.
Zira bu sizden önceki salihlerin ibadetidir. Çünkü gece ibadeti,
Allah'a yakınlık günahlara kefaret olup insanı bedeni hastalıklardan
korur ve günahlardan uzaklaştırır." (Tirmizi, Deavât, 101)
Allâh Teâlâ çok sevdiği ve kâinâtı hürmetine yarattığı Habîb-i Edîb'ne
daha fazla lütuflarda bulunmak için teheccüd namazını ona farz
kılmıştı.
"Gecenin bir kısmında da sadece sana mahsus bir nafile olmak üzere
uykudan kalk, Kur'ân ile teheccüd namazı kıl, Yakındır ki Rabbin seni
bir makam-ı mahmuda eriştire." (el-İsrâ/17, 79)
Rasulullah -sallallâhu aleyhi ve selem- Efendimiz gece namazını hiç
terk etmezdi. Öyle ki hastalanacak veya ağırlık hissedecek olsa
oturarak kılardı. (Ebû Dâvûd, Tatavvu', 18) "Sabah namazından önce
kılınan iki rek'at nâfile namaz dünyanın tamamından daha hayırlıdır."
(Müslim, Salâtu'l-Müsâfirîn, 96) buyururdu. Gözümün nûru diye tavsif
ettiği namazı geceleri daha bir iştiyak ve arzû ile kılardı. Ayakları
şişecek kadar kendinde geçerek kıldığı teheccüd namazına olan
iştihâsını şöyle dile getirmişti:
"Allâh her peygamberde belirli birşeye karşı aşırı bir istek yaratmıştır. Benim en çok hoşlandığım şey de gece ibâdetidir..." (Heysemî, Mecmau'z-zevâid, II, 271)
Allâh'a yaklaştıran en mühim ibâdet olması hasebiyle ümmetinin de bu
nimetten nasiblenmelerini arzû ederlerdi. Öncelikle yakın akrabasından
tebliğe başlayan Efendimiz, bir gece Ali ile Fâtımâ -radıyallâhu
anhümâ-'nın kapısını çalmış ve onlara: - "Namaz kılmayacak mısınız?" (Buhârî, Teheccüd, 5) buyurarak geceyi boş geçirmemelerini istemişti.
Diğer ashâbına da:
"Aman gece kalkmaya gayret edin! Çünkü o sizden önceki sâlih
kimselerin âdeti ve Allah'a yakınlıktır. (Bu ibâdet) günahlardan alı
kor, hatalara kefâret olur ve bedenden dertleri giderir." (Tirmizî, De'avât, 101) buyurarak onları huzûrun kaynağına yöneltmek istemişti.
Âile içinde kadın ve erkeğin Allâh'a ibâdet ve sâlih ameller işleme
husûsunda birbirlerine destek olmalarının önemine dikkat çeken
Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem- bilhassa gece namazına kalkmada
bu yardımlaşmanın daha da önemli neticeler hâsıl edeceğini şöyle ifâde
etmiştir:
"Geceleyin
kalkıp namaz kılan, hanımını da kaldıran, kalkmazsa yüzüne su serperek
uyandıran kimseye Allah rahmet etsin. Aynı şekilde geceleyin kalkıp
namaz kılan, kocasını da uyandıran, uyanmazsa yüzüne su serperek
uykusunu kaçıran kadına da Allah rahmet etsin." (Ebû Dâvud, Tatavvu, 18, Vitir, 13)