İNSAN İNSANIN AYNASIDIR.
Her türlü soru ve sorun insanın kendisidir. Şu yeryüzünde insandan başka sorun üreten bir başka yaratık yoktur. İnsan ilk nefesinden son nefesine kadar kendisiyle mücadele etse yeridir. Yine de bir şey yaptım diyemez!
Bundan anlıyoruz ki insan, dünyada yaptığı kötülüklerin bedelini Cehennemde ödeyecek. Bitip tükenmeyen bir enerji var insanda. Yoksa ateşe attığımız bir şeyin yanıp bittiğini görürüz. Halbuki insan Cehennemde bitmiyor.
İnsan, bitmeyen kötülüğüne, bitmeyen iyiliği ile karşılık vermek zorundadır. Hayatın özü ve esası budur. Her ikisinin de varlığı, sonuçta ortaya çıkıyor. Sonuç ya mükafat ya da mücazat. Yani ceza ve ödül. Bunun da ismi adalet oluyor!
İnsan, adaleti şahsi dünyasında kurmalıdır. Yoksa toplum içinde adalet tesis edemez. İki Cihan Serveri (SAV): “Kendi aleyhinize de olsa doğruyu söylemekten çekinmeyiniz” buyuruyor. Peki bugün bunu hayata geçiren kaç kişi bulabilirsiniz? Yeryüzünde bunların sayısı artmadıkça insanlık ağlamaya devam edecektir!
Hayatın yükünü ağırlaştıran biziz! Hiçbir hayvan bizim yükümüzü ağırlaştırmıyor. Hatta ağır yüklerimizi onlarla taşıyabiliyoruz. Peki gökyüzündekiler mi gelip bizi kurtaracak? O zaman demezler mi aklınızı bize verin, donanımlarımızı değiştirelim ve sizi kurtaralım? Kim buna razı olur? Kim aklını ve duygularını bir başkasının donanımıyla değiştirmek ister? Bakınız hiç kimse istemiyor. Öyleyse gelin biz kendi derdimizin dermanı olalım. İnsan, insandan iyilik, güzellik ve hayır bekler. Bilir ki kötülük insana yakışmaz. Çünkü insan mahlukatın en şereflisidir. Hayvanlar kötülük yapmakta sınırlıdır. Bir kedi sizi tırmalar, köpek ısırır, eşek teper, öküz boynuz atar. Hiçbir hayvan kalkıp da sizi öldürmez veya malınızı çalmaz, gasp etmez. En vahşi hayvanlar bile insandan korkar ve kaçarlar. Hayvanlar insan kalbini incitmez. Ama insan, insanın kalbini çiğ çiğ yeyebilir. İnsan iyilik ve kötülüğün kaynağı. Bunun için iyiliği emreden Allah’tır. Kötülüğü emreden nefsimizdir. Bir iyilik yapınca Allah’a şükretmek, kötülük yapınca tövbe etmek önemlidir. İnsan için iyilik ve kötülükte sınır yoktur. Bunun için insan alayıilliyine Cennetin en yüksek kademesine de çıkar, esfelisafiline, Cehennemin en alt tabakasına da düşebilir. Bunlar biri hayrın diğeri şerrin zirveleridir. Meleklerin böyle makamları yoktur. Onların makamı sabittir. Yani ne çıkarlar, ne de inerler. Allah Resulü (SAV), miraçta meleğin gidemediği noktaya gitmiştir.
İnsan kendini tanımıyor. Kendini tanıdığı nispette iyilik yapabilir. Aksi halde günahımız çok, sevabımız az olur. Herkes kendini hesaba çektiğinde bir sonuç elde edecektir. Çok basit bir istatistik yapabilirsiniz. Sabah kalkıp, akşam yatıncaya kadar işlediğiniz sevap ve günahları yazınız. Sonuçta hangisinin fazla çıktığına bakınız.
Kendimizi kandırma alışkanlığından kurtaralım. Yoksa başkalarını rahat rahat kandırabiliriz.
İnsan insanın kurdudur. İnsan insanın aynasıdır. İnsan insanın sınavıdır. İnsan insanın limanıdır. İnsan insanın rahatlığıdır. İnsan insanın şeytanıdır. İnsan insanın kardeşidir. İnsan insanın yoldaşıdır. İnsan insanın düşmanıdır. İnsan insanın dostudur. İnsan insanın tuzağıdır. İnsan insanın oluşum kaynağıdır.
04. 07. 2009
Durmuş Göktekin