ihlas risalesinde geçen bu ibarelere dikkat ederseniz üstad hazretleri bütün insanlığa,islamiyet alemine ve daha sonrada bütün nur talebelerine içtimai ve uhrevi ve külli bir düsturu bir temsille beyan etmek istemiştir şöyleki
EVVELA: ihlas risalesinde bu cümlenin geçtiği parağrafa yani ikinci düstura bakarsanız üstad hazretleri insanın maddi ve manevi bünyesinde hususan aynı vücudun azalarına hizmet eden organlar mabeyninde yardım ve muavenet, kusura bakmamak, vazifesini tekmil etmek, yardım etmek, itiraz etmemek, rekabet etmemek gibi insanlığa ve müslümanlara ve hususan nur talebelerine şamil külli düsturlar için birbirine vazive ve manaca en yakın organları zikr etmiştir.
SANİYEN: Birinci düsturda geçen; insanın bir eli diğer eline rekabet etmez ibaresi dikkat edersek burada iki el insan vücuduna hizmet noktasında birbirine vazifece en çok benzeyen ve birbirinin vazifesine tekmil noktasında rekabet etmemesi gereken iki organdır
bir gözü bir gözünü tenkid etmez ibaresinde de yine üstad hazretleri hususan vücuda hizmet ve vazifesini tekmil ve muavenet noktasında yine birbirinin aynı ve vazife noktasında birbirine çok benzeyen iki organı örnek vermiş
dili kulağına itiraz etmez ibaresinde de her ne kadar dil kulağa benzemesede fakat vazife noktasında dil ile kulağın büyük bir benzerliği var yani biri sesleri nakleder biride celb eder vücuda bu noktadan hizmet etmekte beraber çalışmaya ve birbirine itiraz etmemeğe mecburiyetleri var.
işte kardeşim insanın maddi ve manevi mahiyetine hizmet noktasındada demekki kalb ve ruh arasında da vazife noktasında da böyle bir benzerlik varki üstad hazretleri burada kalb ruhun ayıbını görmez, belki birbirinin noksanını ikmal eder,kusurunu örter vazifesine muavenet eder. demiş
muhterem kardeşim aslında bu bir temsildir Bediüzzaman hazretlerinin burada kanaatimizce tüm insanlığa ve bütün müslümanlara ve bütün nur talebelerine vermek istediği içtimai ve uhrevi ve kurani düstur ise şudur
Hususan aynı bir maksad ve gaye için aynı şeye hizmet eden ve birbirinin aynı hükmündeki ferdler birbiriyle muavenet, ittifak, ve vazifesini-e yardım ve tekmil noktasında yardımlaşmaya muhtaçdır yoksa vazifeleri muattal kalır devam etmez ve hizmet ettikleri gayede müzmahil kalır .Hem birbiriyle muavenete muhtaçdırlar...