Rabbi'nin rızasını kazanmak,
O'na tertemiz dönmek isteyen müminlerin en belirgin özelliği
alçakgönüllülük...
Yok iken var edilmiş olduğunu,
Her yönüyle Allah'a ait ve muhtaç olduğunu,
O'nun yardımı yetişmezse hiç bir hayra ulaşamayacağını,
Mülkün ve hükümranlığın gerçek sahibinin O olduğunu bilmek...
İç ve dış aleminde
Hayatı buna göre, böyle yaşamak...
Olgun başaklar gibi eğik ama verimli, diri, vakur...
Tevazu müslüman kalbi.
Tevazu ve benlikten arınmışlık (mahviyet) olmadan Hakk'a ulaşmak mümkün değildir.
Çünkü tevazu ve mahviyet kalpte yer edinmiş, karar kılmış tam bir imanın sonucudur.
İman kalbe yerleşip, tevazu ve mahviyet ahlâkın ayrılmaz bir parçası haline gelmeden kimseye kâmil mümin denilemez.
Bu nedenle kâmil zatlar en üst seviyede bu sıfatlara sahip olmalarına
rağmen, iç alemlerinde meydana gelebilecek zerre miktarı sapmadan dahi
korkmuşlardır.