sitem
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

sitem

sitem
 
Latest imagesAnasayfaGiriş yapKayıt Ol

 

 Evlilik ALLAH'ın AYETİDİR

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




Evlilik ALLAH'ın AYETİDİR Empty
MesajKonu: Evlilik ALLAH''ın AYETİDİR   Evlilik ALLAH'ın AYETİDİR I_icon_minitime19.05.09 22:50

Allah insanı her türlü yaratmaya kadirdir. Yaratmak insanın değil,
O’nun sıfatıdır. Yaratılışın manası kulluk şuuruna sahip olabilmektir.
Evlilik sadece bir muamele değil, aynı zamanda ibadetin kapsama alanına
dâhildir. Bu sebepledir ki içinde ubudiyet şuuru olmayan evlilikler
sadece sekülerizm olan dünyevilikle sınırlıdır.
Evlilik medeni
kanun maddeleriyle değil, Medine’de metfun olan Muhammed sav’ın
sünnetiyle hedefine ulaşabilir. O’nun ahlakı Kur’an olduğuna göre,
evlilik içinde Kur’an ve Resule ittibayı barındırmaktadır. Bu
sebepledir ki dinin tüm rükünleri insanın mutluluğu için olduğundan, o
mutluluğu ilk tadacak olanda aile olmalıdır. Peki, ailenin mutluluğu
neye bağlıdır diye sorulsa tek bir ayet dahi yol gösterici olarak
yeterlidir.

Allah’ın
ayetlerindendir ki:
sizin için nefislerinizden zevceler yaratmış
kendilerine ısınırsınız diye ve aranızda bir sevgi ve rahmet yapmış,
şüphesiz bunda düşünecek bir toplum için ayetler vardır” RÛM suresi/21


. Bu ayeti celilenin ilk ve sondan bir evvelki kelimesi “ayet” sözcüğüdür. Bu ayetler üzerinde tefekkür emredilmektedir.
O halde evlilik, tefekkür vesilesi ve yoludur dersek yanılmış olmayız.
İçinde tefekkür olmayan birliktelikler ayetlerini ibraz edemez.
Ayetteki üç kelimeye dikkat çekmek isterim. Sükûn, mevedde ve rahmet
kelimeleridir. Bu üçü birbirini ve aileyi tamamlayan ana unsurlardır.
Evliliğin fıkhı bu üç esas üzerine kurulmalıdır. Değilse sadece nikâhın
şartlarıyla mutlu sona ulaşmak mümkün değildir. Sükûn kelimesinin
anlamı; bir şeyin hareket ettikten sonra durmasıdır. Bir yerde yaşamak
ve ikamet etmek anlamlarına gelir. Mekâna mesken dendiği gibi.
İstirahat, dinlenme yeri, huzur anlamına da gelir. Sekine kelimesi ise
bazen melek anlamına dahi gelir. Akıl anlamı da verilmiştir. Meyletmek,
ısınmak, ülfet etmek anlamı da vardır. Eşler birbirlerine mesken, huzur
ve dinlenme mahalli değillerse o evlilikte fayda yoktur. Önce eşin
gönlünde mesken edilmeli ki, evler gerçek meskene dönüşsün. Değilse
meskenlerimiz olan evler hapishaneye dönüşür.
Sükûndan sonraki adım mevedde olan sevgidir. Vedd kelimesi ise; her
hangi bir şeyi sevmek ve onun olmasını istemek anlamına gelir. İstemek
demek sevilen şeyin gerçekleşmesini arzu etmektir. Bu sevginin vatanı
kalptir. Mevedde de koruyup gözetmede vardır. Vedud Allah’ın
isimlerinden biridir ki, çok seven ve sevilmeye çok layık olandır.
Amellerin başı sevgidir. Sükûn sevgiyi çağrıştırır. Sükûnun olmadığı
yerde sevgi bulunmaz. Gerçek bir mevedde ye sahip olmak için iman ve
ameli salih gerekmektedir. Mevedde içinde arzu ve isteği
barındırdığından evliliğin hedefini işaret etmektedir. Peygamberimizin
de bizden istediği meveddedir. Mevedde olan sevgi ailede bulunursa,
adım adım toplumda hissedilmesi mümkündür. Sahte vedlerden de şiddetle
sakınmalıdır. Zira batıl sevginin şirke yol açtığını bilmek
mecburiyetindeyiz. Evliklerde ki mevedde olan sevgi, vedudu olan
Allah’a ulaşmayı kolaylaştırmalıdır Diğer ifadeyle Allahtan alınan
vedudun nasibiyle, evlilikler birbirine ısınmanın şükrüne
ulaşmalıdırlar.
Rahmet ise, kadının
döl yatağı anlamına gelen rahim ile irtibatlıdır. Rahmet edilene iyilik
yapmayı gerektiren bir inceliktir. İncelik ve ihsan anlamında da
kullanılır. Rahmet, Allah’tan nimet ve lütuflardır; insanlarda ise
incelik ve şefkattir. Evlilik ise rahmete en çok ihtiyacı olan
kurumdur. Diğer bir ifadeyle sevginin olduğu adreste rahmeti bulmak
daha kolaydır.
Bu üç kavramın zıddının olduğu evlerde ve
evliliklerde ise tüm şerleri bulmak mümkündür. Bu hastalık sadece karı
kocayla sınırlı kalmaz, gelecek nesle de taşınılması kaçınılmazdır. İyi
bir müslüman olmadan iyi bir eş olmak mümkün değildir. Allah’ın göz
ardı edildiği evlilikler ilahi güzelliklerden mahrumudur. Evlilikler
gayri salih amellerle işgal edilmişse, orada huzuru bulmak mümkün
değildir.
Eşler kendilerinin birbirlerine Allah’ın birer emaneti olduklarını asla
unutmamalıdırlar. Bu emanet layığı vechiyle korunamıyorsa, boşanma
müessesesine müracaat ederek, eşlerin birbirlerine zulüm etmelerinin
önüne geçilmelidir. Boşanma da maruf ve ihsan üzere olmalıdır.
Boşanması maruf ve ihsan üzere olan dinin, varın geçinmesinin
ilkelerini siz düşününüz. Boşanmada fazileti elden bıraktırmayan
Rabbimiz, geçim hayatında ise daha faziletli olayı emretmez mi acaba?
Eşler huzurun kaynağını Allah’tan ve Resulünden alamıyorlarsa, o
beraberlikler fiziki birer ortaklık hükmündedir. Kuvvetli olmak ve
ekonomik özgürlüğe ulaşmak evliliklerin balyozu olmamalıdır. Nice eşler
birbirlerine kendilerini, Rab olarak kabul ettirmeye çalışmaktadırlar.
Evlilikler bir anlamıyla şirke de kapı aralamaktadırlar. Kocanın eşin
üzerinde ki vurdumduymazlığı ya da baskıları o eşi ilah ve Rab konumuna
çıkarmaktadır.
Evde bulunan iki ayet birbirleriyle kaynaşmanın yolunu bulamazsa,
geçimin başarısız olacağının farkında olmalıyız. Eşler ayet olduklarını
asla unutmamalıdırlar. Evlilik fıkhı iman, salih amel ve ihsan
mertebeleriyle kemale erişir. Ahlakı cemilenin en güzeli de ailede
tezahür edendir. İnsan ilişkilerinde en hassas olunması gereken yer
ailedir. Aile okunan İslam dan ziyade, yaşanan İslamın medresesi
olmalıdır. Eşlerin birbirlerine tebessümleri, güzel sözleri ve
ikramları iman sadakatinin en önemli sadakasını oluşturmaktadır.
Ev evliliğin konutudur. Sadece evliliğin dış giysisidir. Malumdur ki
libasın hayırlısı takvadır. Eşlerin hayırlısı takvayı şiar edinendir.
Takva ki Allahın sonra da insanların haklarını gözetmektir. Eş olmak
sadece biyolojik değil, aynı zamanda manevi değerlerde de, aile
birbirine eş olmanın şuuruna ermelidir. Aile huzuru sadece kitaptan
öğrenilmez. Zira nice mürekkep yalamış insanlar vardır ki, aile
facialarının en vahimini yaşamaktadırlar. İki okumuş şahsın kızı
anasını kesebiliyorsa, okumada mahiyetini yitirmiş demektir. Nice
tesettürlü ve sünnet üzere yaşadığını sanan aileler vardır ki,
evlerinde huzurun adı dahi yoktur. Vahyin akılla yoğrulması ve hikmet
geleneğiyle, gelecek neslimize sunulmasıyla biraz olsun nefes almamız
mümkündür.
Aile maddi menfaat üzerine inşa edilmemeli ve huzuru da bu şekilde
ölçülmemelidir. Aile cennet sevdasını hedef alırsa dünyasında cennet
mektebi/yuvası olur. Eşler birbirinin azab vesilesi değil, rahmet
vesilesi olmalıdır. Bu sebepledir ki aile İslam ümmetinin en küçük
fakat en değerli cemaat oluşunun ifadesi olmalıdır. Gerçek anlamda
“biz” şuurunun kazanıldığı yer olmalıdır.
Aile sevginin ve rahmetin tecelligahı ise, tüm zorluklara göğüs germek
mümkündür. Her şeyin en güzeli aileye sunulmalı, asla aileden hiçbir
şey kıskanılmamalıdır. Kur’an, neredeyse tüm peygamberleri aileleriyle
beraber zikretmektedir. O peygamberler ki, anne babaları, eşleri,
çocukları, torunları, kardeşleri, neneleri, dedeleri ile
anlatılmaktadır. Büyük ve küçük aile dersleri verilmektedir.
Kitabımızın muhatabı insan olurda aile ihmal eldir mi? Kötü
insanlarında ailelerinde bahsedilmekte olduğunu unutmamalıyız.
Eş olmak aynı zamanda bir sanattır, estetiktir, ziynetin tablosudur.
Evlilik hukukunun temeli, önce insan olma şuuru, sonra İslam olma
nimetini bilme ve sonrada aile olmanın erdemine ermektir. Ailenin
verdiği huzuru kimse temin edemez. Ağlamak, gülmek, yemek, uyumak,
sohbet insana dair ne varsa aileyle güzeldir. Aileden mahrum olanlar
gülse de özleri güzellikten mahrumdur. Ailemizin bir nimet olduğunu
bilmek dileğiyle...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Evlilik ALLAH'ın AYETİDİR
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Alevi biriyle evlilik
» Evlilik insani Allaha yaklastirmali
» Evlilik sofrasinda mutluluk yemegi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
sitem :: İslamiyet :: İslami Bilgiler :: Aile-Kadın ve Erkekler Hakkında-
Buraya geçin: