"Selâhaddîn Konevî" büyük bir velî idi.
Sohbeti insanlara pek çok fâideliydi.
Hiç noksan olmaz idi tebessümü yüzünden.
Onu gören bir anda kurtulurdu hüznünden.
Çok sevdiği bir gence buyurdu ki: (Evlâdım!
Sana kabûl edersen var iki nasîhatım.
Birincisi şudur ki: "Öyle hayat sür ki sen
Cehenneme girmesin kimse senin yüzünden.
Yâni sana bakıp da herhangi biri sakın
Ehli sünnetten çıkıp islâmdan soğumasın.
İkincisi "Yanına kim gelse üzülerek
Çıksın o ayrılırken neş'e ile gülerek.")
Bir gün de buyurdu ki: (Sevin müslümânları. Ayrılığı bırakıp sıklaştırın safları.
Sahâbe-i kirâmın giydiği elbiseden
Önce omuz başları eskirmiş bu sebepten.
Fitneci insanlarla görüşüp konuşmayın.
Gıybet eden olursa mâni olmaya bakın.
Eğer dinlemiyorsa terk edin o kimseyi.
Yoksa Cürüm ortağı olursunuz siz dahî.)
Bir gün de bu velîye sordu ki bir talebe:
(Ne olacak hâlimiz gidince âhirete?)
Buyurdu ki: (Evlâdım üzülüp etme merak.
Sen bindiğin geminin sağlam olmasına bak.
Eğer gemi sâhile çıkarsa selâmetle
Sâdece kaptanını ulaştırmaz herhâlde.
İçinde kim var ise götürür her birini.
Sen bindiğin geminin iyi bil kıymetini.
Bu İmâm-ı âzam'ın gemisidir ki evlât
"Ehli sünnet gemisi demiştir buna zevât.)
Bir gün de buyurdu ki: (En büyük düşmanınız
Sizin içinizdedir onunla uğraşınız.
O düşmân "Nefis"tir ki içinizdedir her an.
Eğer kızacaksanız ona kızın durmadan.
Çünkü o uğraşır ki soksun sizi günâha.
Dünyâda ondan ahmak bir mahlûk yoktur daha.
Çünkü her bir arzusu kendi aleyhinedir.
Onun peşinde giden helâke sürüklenir.
"Harâma yaklaşmayın!" buyuruyor Rabbimiz.
Hâlbuki harâmlardan zevk alıyor bu nefis.
Dünyâda iki şey var kökü Cehennemdedir.
Bunlardan biri "Öfke" ötekisi "Şehvet"tir.
Her kim yakalanırsa bunlardan birisine
O çeker o insanı Cehennemin içine.
İhtiyâçsız olmak da azgınlığa yol açar.
Azgın da âhirette azâba olur dûçâr.
Nefsin esâretinden çıkmadıkça bir insan
Kurtulması zor olur âhiret azâbından.)
Bu velî hürmetine yâ ilâhel âlemîn!
Âhiret azâbından bizleri eyle emîn.