Sual: Selâtîn camilerinde ve Sünni bölgelerdeki camilerde Hulefa-i Raşidîn’in isimleri hutbelerde okunurken ve duvara asılırken, niye vehhabilerin ve İbni Sebecilerin camilerinde asılı değildir?
CEVAP
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Ehl-i sünnet âlimleri, söz birliğiyle, (İki kayınpederi [Hazret-i Ebu Bekir ile Hazret-i Ömer’i] üstün tutmak ve iki damadı [Hazret-i Osman ile Hazret-i Ali’yi] sevmek, Ehl-i sünnetin alametidir) buyurmuşlardır. (2/36)
Hulefa-i Raşidîn’in isimlerini hutbede okumak, Ehl-i sünnet vel-cemaatin şiarıdır. Onu, bile bile, inat ederek, ancak kalbi bozuk kimse okumamak ister. (2/15)
İmam-ı a’zam Ebu Hanife de, diğer Ehl-i sünnet âlimleri gibi, (Ehl-i sünnetin alameti, Şeyhayn’ın üstünlüğüne inanmak ve iki damadı sevmektir) buyurmuştur. (1/266)
Yani, Ehl-i sünnet olmak için, Hazret-i Ebu Bekir ile Hazret-i Ömer’in, Eshab-ı kiramın hepsinden daha yüksek olduğuna inanmak ve Hazret-i Osman ile Hazret-i Ali’yi sevmek lazımdır.
Seven sevdiğiyle beraber olmak ister. Seven sevdiğini anar. Sevginin gereği budur. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Allahü teâlâyı çok sevmenin alameti, Onu çok anmak ve anmayı sevmektir.) [İbni Şahin]
Allahü teâlâyı ve Resulünü seven, onları çok zikreder, yani anar. Kolay hatırlaması için isimlerini çerçeveletip duvara asar. Ehl-i sünnet olan da, dört büyük halifeyi çok sever ve isimlerini camilere asar.
İbni Sebecilerin, ilk üç halifeyi sevmedikleri için, camilerine bunların isimlerini asmamaları yadırganmaz. Vehhabiler de, Ehl-i sünnet olmadıkları için buna önem vermiyorlar.
Ehl-i sünnet olan imam ve müezzinlerin, camilerine, ceddimizin yaptığı gibi, dört halifenin isimlerini asmaları gerekir. Hutbede de bunların isimlerini okumak gerekir. Ehl-i sünnet olmadığı intibaını vermemek için bunlara dikkat etmeleri gerekir.