Dünyanın değeri
En sakin zamanlarımızda bile bizi aniden canlandınveren, gözlerimizi ışıl ışıl parıldatan, kalbimizin daha bir heyecanla atmasına sebep olan birşey var. Bunu hepimiz çok iyi biliriz: Evet, dünyevî menfaatlerimizden bahs ediyorum. Yalan olduğunu sık sık tekrarladığımız dünya ve onun geçici menfaatleri, çoğu zaman bizi oyuna getirir veya biz onun oyununa gelmek isteriz.
Yukarıdaki hadîs-i şerifte ve Kur'ân-ı Kerîm'de, dünyanın bir meta' olduğu (2)Müslim, Radâ', 59, 60; Nesâ'î, Nikâh, 15.Mü'min sûresi, 39.ifâde edilmektedir.Meta', satılık kumaş, kullanılacak âlet ve edevat mânâlarına geldiği gibi, dilimizde matah diye de ifâde edilen mal ve diğer fayda sağlayan az-çok lüzumlu eşya mânâsına da gelir. (3)
Birçok âyet-i kerîmede dünya metâının çok önemsiz, değersiz ve aldatıp oyalayıcı olduğu ortaya konur. (4)
Herşeyi olduğu gibi dünyanın değerini de güzel ve çarpıcı bir misâl ile ortaya koyan Peygamber Efendimize kulak verelim. Kâinatın Güneşi Efendimiz bir gün çarşıya çıkmıştı. Onu görenler etrafım aldılar. Yolda giderken küçük kulaklı bir oğlak ölüsüne rastladılar.
Efendimiz oğlak ölüsünü kulağından tutarak, yanındakilere:Bunu bir dirhem karşılığında kim al
mak ister? diye sordu. Sahâbîler:Daha az paraya bile almayız. O ne
işe yarar ki? dediler.Efendimiz sormaya devam etti:Pekâlâ, bedava verilse alır mısınız
bunu?Hayır, dediler. Aslında bu diri olsa
bile, kulakları küçük olduğundan kusurluHak Dini Kur'ân Dili, II, 1249.Meselâ bk. Âl İmrân sûresi, 185; Nisa sûre
si, 77.sayılır. Ölüsünü ne yapalım?Bunun üzerine Peygamber efendimiz şöyle buyurdu:
— Bu oğlak size göre nasıl değersiz ise, vallahi dünya da Allah katında bundan daha değersizdir... (5)