Kurban bayramının bulunduğu aya Zilhicce denir. Zilhicce ayının ilk on gününde yapılan ibadetlerin kıymeti çoktur. Bu husustaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir:
(Zilhiccenin ilk günlerinde tutulan oruç, bir yıl oruç tutmaya, bir gecesini ihya etmek de Kadir gecesini ihya etmeye bedeldir.) [İbni Mace]
(Zilhiccenin ilk on gecesinde yapılan amel için, 700 misli sevap verilir.) [Beyhekî]
(Zilhiccenin ilk dokuz gününde oruç tutan, her günü için, helal malından yüz köle azat etmiş veya Allah yolundaki mücahidlere yüz at vermiş veya Kâbe’ye kurban için yüz deve göndermiş gibi sevaba kavuşur.) [R. Nasihin]
(Bu on günün hayrından mahrum olan kimseye yazıklar olsun! Bilhassa dokuzuncu [Arefe] günü oruçla geçirmelidir! Onda o kadar çok hayır vardır ki, saymakla bitmez.) [T. Gafilin]
(Zilhiccenin ilk dokuz günü oruç tutana, her günü için bir yıllık oruç sevabı verilir.) [Ebul Berekat]
(Zilhiccenin ilk on günü fazilette bin güne, Arefe günü ise, on bin güne eşittir.) [Beyhekî]
(Allah indinde zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin!) [Taberânî]
[Tesbih: Sübhanallah,
Tahmid: Elhamdülillah,
Tehlil: Lâ ilâhe illallah,
Tekbir: Allahü ekber, demektir.]
İlk on günün kıymeti
Peygamber efendimiz, Zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerin, diğer aylarda yapılan amellerden daha kıymetli olduğunu bildirince, Eshab-ı kiram, (Ya Resulallah, Allah yolundaki cihâddan da mı daha kıymetlidir) dediler. Peygamber efendimiz, cevabında buyurdu ki: (Evet cihâddan da kıymetlidir. Ancak canını, malını esirgemeden harbe gidip şehit olan kimsenin cihâdı daha kıymetlidir.) [Buharî]
Ebüdderda hazretleri buyurdu ki:
(Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutmalı, çok sadaka vermeli ve çok duâ ve istigfar etmelidir! Çünkü Muhammed aleyhisselam, (Bu on günün hayır ve bereketinden mahrum kalana yazıklar olsun) buyurdu.
Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutanın, ömrü bereketli olur, malı çoğalır, çoluk çocuğu belâlardan muhafaza olur, günahları affolur, iyiliklerine kat kat sevap verilir, ölürken kolay can verir, kabri aydınlanır, Mizan’da sevabı ağır gelir ve cennette yüksek derecelere kavuşur.) [Şira]
Nafile oruç tutarken uygun bir davete gidilince, orucu bozmak günah değildir. Bir mümin arkadaşı sevindirmek ve onu üzmemek için davetine gidilir. Davete gidip de orucunu bozmayan bir kimseye Peygamber efendimiz, (Arkadaşın senin için bu kadar külfete girdiği hâlde, sen hâlâ “Oruçluyum” diyorsun. Şimdi ye, sonra yerine bir gün tutarsın.) buyurdu. Yine buyurdu ki: (Davete giden, Ramazan, kaza ve adak orucu değilse, [nafile] orucunu bozsun!) (Din kardeşinin hatırı için nafile orucu bozana, bin günlük oruç sevabı yazılır. Bu orucu kaza edince de iki bin günlük sevap yazılır.)