AHLAK" ile ilgili hadisler
Allah Resûlü sav buyurdu:
"Ben, güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Mâlik.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"iman bakımından müminlerin en mükemmeli, ahlâkça en güzel olanlar ve ailesine en güzel davrananlardır."
Aişe radıyallahu anha. Tirmizî.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kıyamet günü, müminin terazisinde, güzel ahlâktan daha ağır bir şey
yoktur. Allah teâlâ, çirkin konuşan ve ne konuştuğunu bilmeyenlerden
nefret eder."
Ebû Derda radıyallahu anh. Tirmizî.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"içinizden en çok sevdiklerim ve kıyamet gününde mevki bakımından bana en yakın olanlarınız, ahlâkça en güzel olanlarınızdır.
En nefret ettiklerim ve kıyamet gününde benden en uzak olanlarınız ise,
gevezeler, lafazanlar ve yüksekten atanlardır. Onlar büyüklük taslayan
kimselerdir."
Câbir radıyallahu anh. Tirmizî.
Ahlakınızı güzelleştiriniz) [İbni Lal]
(Sizin imanca en güzeliniz, ahlakça en güzel olanınızdır.) [Hakim]
(Ya Rabbi senden, sıhhat, afiyet ve güzel ahlak dilerim.) [Harâiti]
(Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.) [Beyheki]
(Güzel ahlak, büyük günahları, suyun kirleri temizlemesi gibi temizler.
Kötü ahlak ise, salih amelleri, sirkenin balı bozduğu gibi bozar.) [İ.
Hibban]
(Allahü teâlâ indinde kötü ahlaktan büyük günah yoktur. Çünkü, kötü
ahlaklı bir günahtan tevbe edip kurtulursa, bir başka günaha düşer.
Hiçbir vakit günahtan kurtulamaz.) [İsfehani]
(Bir kimse tevbe ederse, tevbesini Allahü teâlâ kabul eder. Kötü
ahlaklı kimsenin tevbesi makbul olmaz. Zira bir günahtan tevbe ederse
kötü ahlakı sebebiyle, daha büyük günah işler.)
[Taberani]
(Güzel ahlak, senden kesilen akrabanı ziyaret etmek, sana vermeyene vermek, sana zulmedeni affetmektir.) [Beyheki]
(Din, güzel ahlaktır.) [Deylemi]
(Müminlerin iman yönünden en faziletlisi ahlakça en iyi olanıdır.)
(Şüphesiz güzel ahlak, güneşin buzu erittiği gibi günahları eritir.)
(Bir müslüman güzel ahlakı sayesinde, gündüzleri oruç tutan, geceleri ibadet eden kimselerin derecesine kavuşur.) [İ. Ahmed]
(Bir insan az ibadet etse de, güzel ahlakı sayesinde en yüksek dereceye kavuşur.) [Taberani]
(Yumuşak davran! Sertlikten sakın! Yumuşaklık insanı süsler, çirkinliği giderir.) [Müslim]
(Yumuşak davranmayan, hayır yapmamış olur.) [Müslim]
(En çok sevdiğim kimse, huyu en güzel olandır.) [Buhari]
(Yumuşak olan kimseye, dünya ve ahiret iyilikleri verilmiştir.) [Tirmizi]
(Cehenneme girmesi haram olan ve Cehennemin de onu yakması haram olan
kimseyi bildiriyorum. Dikkat ediniz! Bu kimse insanlara kolaylık,
yumuşaklık gösterendir.) [İ. Ahmed]
(Yumuşak olanlar ve kolaylık gösterenler, hayvanın yularını tutan kimse
gibidir. Durdurmak isterse hayvan ona uyar. Taşın üzerine sürmek
isterse hayvan oraya koşar.) [Ebu Davud]
(Müminlerin iman yönünden en faziletlisi, ahlakça en iyi olanıdır.) [Tirmizi]
(Cennete götüren sebeplerin başlıcası, Allahü teâlâdan korkmak ve iyi
huylu olmaktır. Cehenneme götüren sebeplerin başlıcası da, dünya
nimetlerinden ayrılınca üzülmek, bu nimetlere kavuşunca sevinmek,
azgınlık yapmaktır.) [Tirmizi]
(İmanı en kuvvetli kişi, ahlakı en güzel ve hanımına en yumuşak olandır.) [Tirmizi]
(İnsan, güzel huyu ile, Cennetin en üstün derecelerine kavuşur.
[Nafile] İbadetlerle bu derecelere kavuşamaz. Kötü huy, insanı
Cehennemin en aşağısına sürükler.) [Taberani]
(İbadetlerin en kolayı, az konuşmak ve iyi huylu olmaktır.) [İbni Ebiddünya]
(Şu üç şey bulunan kimsenin imanı kâmildir: Herkesle iyi geçinen güzel
ahlak, kendini haramlardan alıkoyan vera, cehlini örten hilm.) [Nesai]
(Dünyada veya ahirette özür dilemek zorunda kalacağın söz ve hareketten uzak durmaya çalış!) [Hakim]
(Söz veriyorum ki, münakaşa etmeyen, haklı olsa da, dili ile kimseyi
incitmeyen, şaka ile veya yanındakileri güldürmek için, yalan
söylemeyen, iyi huylu olan müslüman Cennete girecektir.) [Tirmizi]
(Şu altı şeyi yapanın Cennete girmesine kefilim: Konuşunca doğru
söyleyen, verdiği sözü yerine getiren, emanete riayet eden, namusunu
koruyan, gözlerini haramdan sakınan, ellerini kötülükten çeken.)
[İ.Ahmed]
(Allahü teâlâ buyuruyor ki: “Size gönderdiğim İslam dininden razıyım,Bu
dinin tamam olması, ancak cömertlikle ve iyi huylu olmakla olur.
Dininizin tamam olduğunu her gün, bu ikisi ile belli ediniz!) [Taberani]
(Sıcak su buzu erittiği gibi, iyi huylu olmak, günahları eritir, yok
eder. Sirke balı bozup yenilmez hâle soktuğu gibi, kötü huylu olmak,
ibadetleri bozup yok eder.) [Taberani]
(Hak teâlâ yumuşak huyluya yardım eder, sert ve öfkeliye yardım etmez.) [Taberani]
(Yumuşak olan, kızmayan müslümanın Cehenneme girmesi haramdır.) [Tirmizi]
(Yavaş, yumuşak davranmak, Allahü teâlânın kuluna verdiği büyük bir
ihsandır. Aceleci olmak, şeytanın yoludur. Allahü teâlânın sevdiği şey,
yumuşak ve ağırbaşlı olmaktır.) [E.Ya’la]
(Kişi, yumuşaklığı, tatlı dili ile, gündüzleri oruç tutanın ve geceleri namaz kılanın derecesine kavuşur.) [İ. Hibban]
(Kızınca, öfkesini yenerek yumuşak davrananı Allahü teâlâ sever.) [İsfehani]
(Güler yüzle selam veren, sadaka verenin sevabına kavuşur.)
Bir kimse Resulullah efendimizden nasihat istedi, (Kızma, sinirlenme)
buyurdu. Birkaç kere sordu, hepsine de (Kızma, sinirlenme) buyurdu.
(Buhari)
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Müminler, öyle kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman kalbleri titrer,
Allah’ın âyetleri okununca, imanları kuvvetlenir ve yalnız Rablerine
dayanıp güvenirler, namazı doğru kılar, kendilerine rızık olarak
verdiğimizden [Allah’ın razı olduğu yerlere] harcarlar.) [Enfal 2-3]
(Müminler, muhakkak kurtuluşa ermiştir. Namazlarını huşu içinde kılar,
boş ve lüzumsuz şeylerden yüz çevirir, zekatlarını verir, iffetlerini
korur, emanet ve ahidlerine riayet ederler.) [Müminun 1-8]
(Onlar, Allah’ın ahdini yerine getirir, verdikleri sözü bozmaz,
Rablerinin rızasını isteyip sabreder ve kötülüğü iyilikle savarlar.)
[Rad 20-22]
(Büyük günahlardan ve hayasızlıktan sakınır, öfkelendikleri zaman da
kusurları bağışlar ve işlerini aralarında istişare ederler.) [Şura
37,38]
(İnanıp hayırlı iş işleyen [mümin]lerin kötülüklerini, and olsun,
örteriz, onları yaptıklarının en güzeli ile mükafatlandırırız.)
[Ankebut 7]
(Allah onların [müminlerin] kötülüklerini örter, onlara işledikleri şeylerin en güzellerinin karşılığını verir.) [Zümer 35]
(Allah, inanıp emirlerini yapan müminlere mağfiret ve büyük ecir vaad etmiştir.) [Feth 29]
(Elbette müminler kardeştir.) [Hucurat 10]
Müminlerle ilgili hadis-i şeriflerden bazıları da şöyle:
(Müslüman, elinden ve dilinden müslümanların emin olduğu kimsedir.) [Buhari]
(Mümin akıllı, basiretli, uyanıktır. Her işte Allah’ın rızasını
gözetir. Acele etmez, ilim sahibidir, haramlardan kaçar.) [Deylemi]
(Mümin, koku satan kimse gibidir. Yanında otursan için açılır. Onunla
gezsen veya ortak iş yapsan faydasını görürsün. Onun her işi
faydalıdır.) [Taberani]
(Müminler, birbirine karşı sevgi ve merhamette, bir vücut gibidir.
Vücudun bir yeri rahatsız olunca, bütün vücut huzursuz olup onun
tedavisi ile meşgul olunduğu gibi, müslümanlar da böyle birbirine
yardıma koşmalıdır.) [Buhari]
(Mümin ülfet eder [iyi geçinir], ülfet etmeyen ve ülfet edilmeyende hayır yoktur.) [Beyheki]
(Müminin yanına giren, güzel bir bahçeye girmiş gibi ferahlık duyar.) [Deylemi]
(Mümin lanet etmez, kötülemez, müstehcen konuşmaz ve hayasız olmaz.) [Hakim]
(Mümin arıya benzer; konduğu dalı kırmaz, oraya zarar vermez. Toplayıp bıraktığı eseri de güzeldir.) [Beyheki]
(Mümin, yumuşaktır, hafiftir. Munis bir deve gibi boyun eğer, "Ih" denince, yer sert olsa da çöker.) [Beyheki]
(Mümin sert değildir. Yumuşaklığından dolayı ahmak zannedilir.)
(Mümin geçim ehlidir. Arkadaşına rahatlık verir. Münafık ise geçimsizdir, arkadaşına sıkıntı verir.) [Dare Kutni]
(Halkın elindekine göz dikmemek, müminin alametlerindendir.) [Dare Kutni]
(Komşusu kötülüğünden emin olmayan, mümin olamaz.) [Buhari]
(Çevrendekilerle güzel komşuluk et ve kendin için sevdiğini, başkaları için de sev ki müslüman olasın.) [Harâiti]
Kime dinin emirlerini yapmak kolay gelirse, onun salih biri olduğu anlaşılır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ahirete ait istediğine kolayca kavuşur, dünyaya ait olana kavuşman
zorlaşırsa, bil ki sen iyi bir hâl üzerindesin. Bunun tersi olursa kötü
haldesin!) [Beyheki]
Allahü teâlâ, Kur’an-ı kerimde, inananları şöyle tarif etmektedir:
(Rahim olan Allahü teâlânın kulları, yeryüzünde gönül alçaklığı ile
vakar ve tevazu ile yürürler. Cahiller, onlara sataşacak olursa,
bunlara [sağlık ve selamet sizin üzerinize olsun gibi] güzel söz
söyler, [büyük bir yumuşaklık gösterirler.] Onlar geceleri secde yapar
ve kıyâmda dururlar [namaz kılarlar.] Onlar, “yâ Rabbi, Cehennem
azabını bizden uzaklaştır. Cehennem azabı devamlıdır ve çok
şiddetlidir. Orası şüphesiz kötü bir yer ve kötü bir duraktır” derler.
Bir şey verdikleri zaman, israf etmez, cimrilik de yapmazlar, ikisi
ortası bir yol tutarlar. Kimsenin hakkını yemez, Allah’a şerik koşmaz,
Ondan başkasına yalvarmazlar. Allah’ın dokunulmasını haram ettiği cana
kıyıp, haksız olarak kimseyi öldürmez, zina etmezler. Bunlardan birini
yapanın Kıyamette azabı kat kat olur, orada zelil ve hakir olarak ebedi
bırakılır. Ancak, Allah, tevbe eden ve doğru iman eden ve ibadet ve
faydalı iş yapanların kötülüklerini iyiliğe çevirir. Allah, af ve
merhamet sahibidir. Tevbe edip, amel-i salih işleyen, Allahü teâlâya
[tevbesi makbul ve Onun rızasına kavuşmuş olarak] döner. Onlar yalan
yere şahitlik yapmaz, faydasız ve zararlı işlerden kaçınırlar.
Kendilerine âyetler okunduğu zaman, kör ve sağır davranmazlar, [dikkat
ile dinleyip bu âyetlerle kendilerine yapılması emredilen şeyleri
yaparlar.]) [Furkan 63-73]
(Allah indinde en şerefliniz, takva ehli olanınızdır.) [Hücurat 13]
Bir kimse, asil bir aileye mensup olmasa da, güzel huylu ise, onun için
güzel huyu, iyi bir asalettir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Güzel huy gibi asalet, tedbirli olmak gibi akıllılık olmaz.) [İbni Mace]
Güzel huylu kimse, insanların takdirini kazanır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Mallarınızla herkesi memnun edemezsiniz. Güler yüz ve tatlı dil ile, güzel ahlakla memnun etmeye çalışınız!) [Hakim]
[Tirmizi] [Harâiti] [bu dini kabul edip, bu dinin emir ve yasaklarına
riayet edenlerden razı olur, onları severim.] [İ.E.dünya] [Deylemi]