CİMRİLİK
393 - Ebu Saîd el-Hudrî (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "İki haslet vardır ki bir
mü'minde asla beraber bulunmazlar: Cimrilik ve kötü ahlâk."
Tirmizî, Bir 41, (1963).H.
394 - Ka'b İbnu İyâz (radıyallahu anh) anlatıyor; "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm)'ı şöyle derken işittim: "Her ümmet için bir
fitne vardır, benim ümmetimin fitnesi de maldır."
Tirmizî, Zühd 26, (2337).
395 - İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdular: "Çiftlik edinmeyin, dünyaya
bağlanır kalırsınız."
Tirmizî, Zühd 20, (2329).
396 - Abdullah İbnu'ş-Şihhîr (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) Elhâhümü't-tekâsür sûresini okurken yanına
geldim. Bana: "İnsanoğlu malım malım der. Halbuki âdemoğlunun yiyip
tükettiği, giyip eskittiği ve sağlığında tasadduk edip gönderdiğinden
başka kendisinin olan neyi var? (Gerisini ölümle terkeder ve insanlara
bırakır."
Müslim, Zühd 3, 4, (2958); Nesâî, Vesâya 1 (6, 238); Tirmizî, Tefsir, Tekâsür, (3351).
397 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) şöyle söyledi: "Altına tapanlar mel'undur,
gümüşe tapanlar mal'undur."
Tirmizî, Zühd 42, (2376).
398 - İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) bir keresinde, "Hanginiz, vârisinin malını
kendi malından daha çok sever?" diye sordu. Cemaat: "Ey Allah'ın Resûlü
içimizde, herkes kendi malını vârisinin malından daha çok sever"
dediler. Bunun üzerine: "Öyleyse şunu bilin: Kişinin gerçek malı
hayatında gönderdiğidir. Geriye koyduğu da vârislerinin malıdır."
Buhârî, Rikak 12; Nesâî, Vesâyâ 1, (6, 237-238).
399 - Ebû Vâil anlatıyor: "Hz. Muâviye (radıyallahu anh) bir gün Ebu
Hâşim İbnu Utbe'ye uğradı. Maksadı geçmiş olsun ziyaretinde bulunmaktı,
çünkü Ebu Hâşim hastaydı. Yanına varınca ağlar buldu. "Ey dayıcığım
niye ağlıyorsun? Dayanamadığın bir ağrı veya dünyaya karşı bir hırs mı
seni böyle ağlatıyor?" diye sordu. Ebu Vâil:
-Hayır, asla bu sebeplerle ağlamıyorum. Ne var ki, Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) bizden bir söz almıştı, onu tutamadım (bu
sebeple ağlıyorum) dedi. Hz. Muâviye:
-Neydi o? diye sordu.
-Ben, dedi, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı şöyle söylerken
dinlemiştim: "Sizden birine, dünyalık olarak bir hizmetçi ve Allah
yolunda cihadda kullanacağı bir binek edinecek kadar mal toplaması
yeterlidir." Halbuki bugün ben kendimi bundan daha çok mal toplamış
görüyorum.
Tirmizî, Zühd 19, (2328); Nesâî, Zînet 119, (8, 218-219); İbnu Mâce, Zühd 1, (4103).
Rezîn merhum şu ilâvede bulundu: "Ebu Hâşim rahmet-i Rahmân'a kavuştuğu
zaman, geride bıraktığı serveti hesapladı, hepsi otuz dirhem kadardı."
(Bu ziyadenin kaynağı bulunamamıştır.)