ECEL VE EMEL BÖLÜMÜ
147 - İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber
(aleyhissalâtu vesselâm) birgün yere çubukla, kare biçiminde bir şekil
çizdi. Sonra, bunun ortasına bir hat çekti, onun dışında da bir hat
çizdi. Sonra bu hattın ortasından itibaren bu ortadaki hatta istinad
eden bir kısım küçük çizgiler attı.
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu çizdiklerini şöyle açıkladı: Şu
çizgi insandır. Şu onu saran kare çizgisi de eceldir. Şu dışarı uzanan
çizgi de onun emelidir. (Bu emel çizgisini kesen) şu küçük çizgiler de
müsibetlerdir. Bu musibet oku yolunu şaşırarak insana değemese bile,
diğer biri değer. Bu da değmezse ecel oku değer.
Buhârî, Rikak 3; Tirmizî, Kıyamet 23, (2456); İbnu Mace, Zühd 27, (4231).
148 - Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) yere bir çizgi çizdi ve: "Bu insanı temsil eder" buyurdu.
Sonra bunun yanına ikinci bir çizgi daha çizerek: "Bu da ecelini temsil
eder" buyurdu. Ondan daha uzağa bir çizgi daha çizdikten sonra: "Bu da
emeldir" dedi ve ilâve etti: "İşte insan daha böyle iken (yani emeline
kavuşmadan) ona daha yakın olan (eceli) ansızın geliverir."
Buhârî, Rikak 4; Tirmizî, Zühd 25, (2335); İbnu Mâce, Zühd 27, (4232).
149 - İbnu Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) omuzumdan tuttu ve: "Sen dünyada bir garib veya bir yolcu
gibi ol" buyurdu.
İbnu Ömer (radıyallahu anh) hazretleri şöyle diyordu: "Akşama erdinmi,
sabahı bekleme, sabaha erdinmi akşamı bekleme. Sağlıklı olduğun sırada
hastalık halin için hazırlık yap. Hayatta iken de ölüm için hazırlık
yap."
Buhârî, Rikak 2; Tirmizî, Zühd 25, (2334).
Tirmizî'nin rivayetinde, "yolcu gibi ol" sözünden sonra şu ziyade var: "Kendini kabir ehlinden added."
150 - Büreyde (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) elindeki iki çakıl(dan birini yakına, diğerini uzağa) atarak:
"Şu ve şu neye delalet ediyor biliyor musunuz?" dedi. Cemaat: "Allah ve
Resûlü daha iyi bilir" dediler. Buyurdu ki: "Şu (uzağa düşen) emeldir,
bu (yakına düşen) de eceldir. (Kişi emeline ulaşmak için gayret ederken
ulaşmadan ölüverir)".
Tirmizî, Emsâl 7, (2874).
151 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor. Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Ecelini altmış yaşına kadar
uzattığı kimselerden Cenab-ı Hakk, her çeşit özür ve bahâneyi
kaldırmıştır."
Buhârî Rikak 4; Tirmizî, Da'vât 113, (3545), Zühd 23 (2332); İbnu Mâce, Zühd 27, (4236), Metin Buhârî'den alınmıştır.
Tirmizî'nin metni şu şekildedir: "Ümmetimin vasatî ömrü 60-70 yaş
arasıdır. Allah, kime ömründe 40'ına kadar mühlet verdi ise, ondan özrü
kaldırmıştır."
EMEL VE ECEL
7264 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki: "İhtiyar kimsenin kalbi iki şeyin
sevgisinde daima gençtir: "Hayat sevgisi, çok mal sevgisi."
7265 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Eğer âdemoğlunun iki vadi dolusu
malı olsaydı bir üçüncüsünü isterdi. Onun nefsini ancak toprak
doldurur. Allah tevbe edenlerin tevbesini kabul eder."