İslam
tarih kaynaklarında çok özel bir hikayesi olan bu yaşlı hurma kütüğü
kendinden sonra yaşayacak bütün insanlar arasında en çok sevilen
Muhammed (sav)'in sevdasının sembollerinden oldu!
Halen Mekke'de bir müzede korunan, asli mekanı ise Mescid-i Nebevi olan bu hurma kütüğünün hikayesi çok hazindir.
Mescid-i Nebevi inşa edildikten sonra Peygamber(sav)'in hutbe okurken
yaslanması ve hatta kalabalık zamanlarda üzerine çıkması için bir hurma
kütüğü ayarlanır. Bu kütük yıllarca Sevgili(sav)'nin sesini, nefesini
dinler de dinler... Kütüklerin en şanslısı olduğunun sanki farkındadır!
Aradan yıllar geçer ve bir vesile ile benzer birşey gören sahabeden bir
zat Peygamber(sav) için marangoz olan bir sahabeye tarifle 3 basamaklı
bir minber inşa ettirir. Hayra hizmet eden yeniliklere her zaman açık
Peygamber(sav)'imiz bu minberi inşa ettirenlere dualar ederek ilk
hutbesini irad etmek için basamakları çıkmaya başlar... İşte o sırada
mesciddeki herkesin duyduğu ve olayı rivayet eden sahabelerin
annesinden ayrı kalan bir deve yavrusunun sesine benziyordu dedikleri
bir inilti duyulur!
Herkes mescidde gözleri ile bir deve yavrusu ararken iniltilerin bu
hurma kütüğünden geldiği fakedilir. Bunun üzerine Sevgililer
Sevgilisi(sav) onun yanına gitti ve eli ile sıvazlayarak birşeyler
fısıldadı. Bunun üzerine iniltiler kesildi! Peygamber(sav)'imiz daha
sonra yeni minbere döndü ve dudaklarından inciler dökerek hutbesini
irad etti...
İşte bu kütük ayrılığından inlediği Zat(sav)'tan ayrılmasın için
yüzyıllar boyu Mescid-i Nebevi'de muhafaza edildi. Şimdi ise Suud
yönetiminin kararı ile Mekke'de bir müzeye yerleştirildi ve kimselere
gösterilmiyor!
Bu kütükten sonra halifeler Ebubekr(ra) ve Ömer(ra) de yeni minberi
kullandılar. Ebu Bekr(ra) minberin 2. basamağına kadar çıkardı.
Ömer(ra) ise 1. basamaktan yukarı hiç çıkmadı!