sitem
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

sitem

sitem
 
Latest imagesAnasayfaGiriş yapKayıt Ol

 

 hizbullah

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




hizbullah Empty
MesajKonu: hizbullah   hizbullah I_icon_minitime25.08.08 6:58

HiZB, HiZBULLAH, HiZBÜSSEYTAN



Bir kişinin görüşüne uyarak kendisiyle birlikte bulunan dost ve
arkadaşları, belli bir görüş ya da unsur çevresinde oluşan topluluk,
parti. Kavim, kabîle gibi tarihsel ve toplumsal bir oluşumla ortaya
çıkan topluluğa hizb denildiği gibi; bir kişi, inanç ya da düşünceye
taraftarlıkla toplumdan ayrışan siyasî ve itikâdî topluluklara da hizb
(hizib) adı verilir. Bu nedenle Kur'ân, tanımına uygun müslümanlar
topluluğunu "hizbullah", tâğut ve şeytanların peşinden giden insanları
da "hizbüşşeytan" olarak adlandırır. Her hizib, kendi içinde sıkı bir
dayanışma, yardımlaşma ve taraftarlık bilinciyle hareket ederken,diğer
hiziblerle ilişkilerinin temelini sakınma, korunma ve düşmanlık
duyguları belirler. Müfessirler, Kur'ân'daki Hizbullah kavramını
"Şi'atullah (Allah'ın taraftarları)", "Ensârullah (Allah'ın
yardımcıları", "Evliyaullah (Allah'ın dostları" ve "Cündullah (Allah'ın
askerleri)" gibi deyimlerle karşılamaları, hizb'in bu temel
özelliklerini yansıtma amacına yöneliktir.

Kur'ân, hizb kelimesini tekil biçimiyle yedi âyette (5/56,18/12, 23/53,
30/32, 35/6, 58/19-22) dokuz defa, çoğul biçimiyle de dokuz âyette
(11/17 13/36, 19/37, 33/20-22, 38/11-13, 40/5-30, 43/65) on defa
kullanır. Bu kullanımların üçünde Allah'ın hizbi, partisi anlamında
"Hizbullah", ikisinde Şeytan'ın hizbi, partisi anlamında "Hizbüşşeytan"
biçimindeki terkiblerle özel iki toplum dile getirilir. Diğer
kullanımların birisinde kelime Hizbüşşeytan'ı belirtirken, geriye
kalanlarda topluluk, kabile, parti gibi genel anlamları dile getirir.

Hizbullah'tan söz eden ilk âyet (el-Mâide, 5/56), mü'minlerin
niteliklerini sergileyen bir dizi âyet içinde yer alır. Buradan yola
çıkarak Hizbullah'ın Kur'ân'ın tanımladığı mû,minler topluluğu olduğu
söylenebilir. Fakat Hizbullah'ı tanımlayan asıl âyet, belirlenen
niteliklerin siyasal ve toplumsal bir boyutunu ortaya koyması
bakımından ayrıca önemlidir. Çünkü, mü"minler toplumunun bir hizbi, hem
de Allah'ın hizbi olarak tanımlanmasında asıl belirleyici olan imanın
bu boyutudur. Âyet bu boyutu, "Allah'ı, O'nun Rasûlünü ve mü'minleri
velî edinmek" biçiminde ifade ediyor. Hizbullah deyiminin iki defa
geçtiği diğer âyette (Mücâdele, 58/22) aynı boyutun diğer bir yönü
delil getiriliyor. Bu da " Babaları, kardeşleri, oğûlları ya da
kabîlesi de olsa, Allah'â ve Rasûlü'ne düşman olanları sevdikleri
(meveddet duydukları) görülmemektedir"

Velî edinmek; dost tutmak, yardımlaşmak, otoritesine boyun eğmek, görev
ve yetkilerini tanımak gibi anlamlan; meveddet ise sevgi üzerine kurulu
bağları ve bunun sonucu olan velâyet ilişkilerini dile getirir. Buna
göre Hizbullah, Allah'ın ve Rasûlü'nün otoritesine boyun eğen, İslâm'a
teslim olan, içlerinden seçtikleri yöneticilere itaat eden,
birbirleriyle yardımlaşan, dostluk ve dayanışma içinde bulunan diğer
yandan da en yakın akrabaları da olsa, İslâm düşmanlarını sevmeyen,
onlarla işbirliği yapmayan, onlara yardımda bulunmayan mü'minler
topluluğudur. Bu topluluk, velîlerinin yalnız Allah, Rasûlü ve
mü'minler olduğunun (el Mâide, 5/55) bilincinde bulunduğu kadar
hıristiyan ve yahudilerin (5/51), İslâm'ı eğlence ve oyun edinenlerin
(5/57) velî edinilmeyeceğinin, bunun onlardan olmak anlamına
geleceğinin de bilincindedir. Mü'minlerin İslâm inancı çevresinde yeni,
bütünüyle farklı bir toplum oluşturmalarını ve Bedir örneğinde
görüldüğü gibi, gerektiğinde en yakınlarına karşı hiç tereddüt etmeden
savaşmalarını mümkün kılan toplumsal bağlar, yakınlıklar kurmalarını
sağlayan bu bilinçtir. Allah, Hizbullah olarak adlandırdığı bu bilinç
içindeki toplumun kalplerine imanı yazar ve onları kendisinden bir
ruhla destekler. Âhirette cennete konulur ve orada ebedî olarak
kalırlar. Allah onlardan, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. Başarıya
ulaşacak hizib de yalnızca budur (el-Mücâdele, 58/22).

Doğrudan Hizbüşşeytan deyimi kullanılmasa da Şeytan'ın hizbinden
sözeden ilk âyet bir Mekkî sûrede yeralır. Bu âyette mü'minler,
Şeytan'ın düşmanları olduğu ve onun hizbini alevli ateşin halkından
olmaya çağırdığı belirtilerek uyarılır (el-Fâtır, 35/6). Hizbüşşeytan
deyiminin doğrudan iki defa kullanıldığı âyet ise Medenî bir sûrededir.
Bu âyette Hizbüşşeytan'ı oluşturan insanların şeytan tarafından
kuşatıldıkları, Allah'ı unuttukları ve üstün gelemeyecekleri ifade
edilir (el-Mücâdele, 58/19). İlk âyette Hizbüşşeytan adlandırmasına
gidilmemesine ve yalnızca mü'minlerin uyarılması ile yetinilmesine
karşılık ikinci âyette artık toplumsal bir olgu olarak ortada duran bir
topluluktan, mü'minlerden ayn bir hizib oluşturan insanlardan sözedilir.

Hizbüşşeytan'ı belirleyen nitelikler, Hizbüşşeytan adlandırmasının
yapıldığı âyetten önceki beş âyette açıklanır. Bunlar, Allah'ın
kendilerine gazâbettiği bir topluluğu velî edinmişlerdir. Bilerek yalan
yere yemin ederler; gerçek ne mü'mindirler, ne de velî edindikleri
kimselerdendirler. Yeminlerini kalkan edinip Allah'ın yoluna engel
olurlar. Yalancıdırlar. Özellikle Medine ortamı göz önünde tutulduğunda
Hizbüşşeytan olarak tanımlanan insanların münâfıklar olduğu açıktır.
Münâfıklar, müslüman gibi göründükleri, içiçe yaşadıkları müslümanların
sahip oldukları bütün haklardan yararlandıkları halde, gerçekte iman
etmemiş kimselerdir. Mü'minleri kendilerine inandırabilmek için yemin
dâhil her yola başvurur, ancak her fırsatta Allah'ın yoluna engel
olmaya çalışırlar. Münâfıkları, eşdeyişle Hizbüşşeytan'ı gerçek
mü'minlerden, Hizbullah'tan ayıran en temel özellik: Allah'ı Rasülü'nû
ve mü'minleri değil, onların karşısındaki kimseleri velî edinmeleridir.
Nitekim âyetin indiği ortamda münâfıklar İslâm'ın ve mü'minlerin
zaferini sonuna kadar engellemeye çalışmışlar, bu amaçlarına
ulaşabilmek için hem müşriklerle, hem de yahudilerle işbirliği
yapmışlardı. Onların Hizbüşşeytan olarak adlandırılmasının temel nedeni
de bu seçimleri oldu. Kur'ân'ın getirdiği bu tanımlama, bize Hizbullah
ile Hizbüşşeytan'ın ayrılması konusunda her zaman için uygulanabilecek
değişmez bir kıstas vermektedir.

Kur'ân, hizb kelimesine, Hizbullah ve Hizbüşşeytan'ı belirtmediği
yerlerin büyük çoğunluğunda olumlu ya da olumsuz bir yorum getirmez.
Buralarda hizib; topluluk, kabîle gibi anlamlan dile getirir. Buna
karşılık dört yerde (18/12;19, 37, 23/53, 43/65) kelime belli bir
toplumun parçalanmasına neden olan partileşme anlamında kullanılır.
Bunlardan üçû ehl-i kitab'la, biri de müşriklerle ilgilidir. Ehl-i
kitab'la ilgili âyetlerde bunların işlerini parçalayıp çeşitli
kitaplara ayrıldıkları; her partinin kendi yanında bulunanla sevindiği
el-Mü'min, 23/55); partilerin birbirleriyle ihtilafa düştüğü (Meryem,
19/37, Zuhruf, 43/65) belirtildikten sonra "Artık büyük bir günü
görmekten ötürü vay kâfirlerin hâline" (19/37) ve "Acı bir günün
azâbından vay o zâlimlerin hâline" (43/65) buyrularak hizibleşme küfür
ve zulümle ilişkilendirilir. Müşriklerle ilgili olan âyet de
hizipleşmenin olumsuzluğunu dile getirir: "Dinlerini parçaladılar ve
bölük bölük oldular. Her hizib kendi görüşleriyle avunur" (er-Rum,
30/32).

Hizibleşmenin anlamlandırılış biçimine bakılarak rahatlıkla Kur'ân'ın
İslâm toplumunda hizibleşmeye izin vermediği söylenebilir. Kur'ân
gerçek mü'minlerin tek bir partiyi oluşturduklarını belirterek bunu
Hizbullah olarak adlandırıyor. İslam toplumunda bir vâkıa olduğu için
kabul edilen ikinci parti ise, münâfıkların, şeytanın kuşattığı
kimselerin oluşturduğu Hizbüşşeytan'dır. Bunun dışındaki bütün
hizibleşmeler Hizbullah'ın parçalanması anlamına gelir ki, bu da İslâm
toplumunun Kur'ân'ın onaylamadığı ehl-i kitab'tan toplumların durumuna
gelmesi demektir. Oysa mü'minlerden istenen; kendilerine apaçık
deliller geldikten sonra fırka fırka olup ihtilâfa düşenlere
benzememektir. Çünkü ihtilâfın sonu kaçınılmaz bir azâbdır (Âlu İmrân,
3/105).

Ahmet ÖZALP
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




hizbullah Empty
MesajKonu: Geri: hizbullah   hizbullah I_icon_minitime03.10.08 17:37

hizbullah Hosgel11
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
hizbullah
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
sitem :: İslamiyet :: İslami Bilgiler :: Mezhepler-
Buraya geçin: