1882’de Suriye’nin Lazkiye şehrinde dünyaya gelen İzzettin Kassam, alim ve mücahid birisiydi. Suriye’de istiklal için İngilizlere ve Filistin’de siyonistlere karşı çok büyük mücadeleler vermişti. 1925 Suriye inkılabından sonra Lazkiye’den Hayfa’ya intikal eden Şeyh Kassam orada vaazlar veriyor ve gençler için kurduğu bir teşkilata da başkanlık ediyordu.
Daha sonra Arap İstiklal Partisi’ne giren Kassam İngiliz emperyalistlerine karşı mücadele etmek için gizli mücahid grupları oluşturarak silahlı kıyam hareketlerini yönetmeye başladı. Kasım 1935’te “Cenif’ dağında başlattığı kıyamda şehid olan Kassam’ın istiklal yolunda ve Filistinlileri kıyama hazırlamada halka çok büyük tesirleri olmuştu. Filistin inkılapçılarının öncülerinden sayılmaktadır.
ŞEHİD İZZETTİN KASSAM’IN CİHADI
Şehid Kassam mümin ve mücahid bir şahsiyetti. İslâmi harekette çok gayretli ve azimli çalışmalarda bulunmuştu. İzzettin Kassam Hayfa’da Şer’i mahkemede çalışıyordu. Bu mahkeme yüksek İslâm meclisine bağlıydı. Şeyh Kassam bu görevin yanı sıra Hayfa’daki İstiklal Camisinde vaazlar da veriyordu. Daha sonra bağlı bulunduğu teşkilatın emriyle görevleri bırakarak gizli askeri örgüt kurma çalışmalarına başladı.
Kurduğu bu, kendisine nisbeten “Kassamiler” olarak adlandıran birliğe en sadık gençlerden ve cihada en azimli olanlardan seçiyordu. İşte bu mücahidler Hayfa’da ve Filistin’in kuzeyinde çok başarılı mücadeleler vermişlerdi. Bundan dolayıda müslümanların nazarlarında büyük bir şeref leri ve değerleri vardı. İngilizlerin gözünü korkutmuş ve siyonist yahudilerin kalbini titretmişlerdi. Kassam’ın mücahidleri, çalışmalarını öyle gizli yürütüyorlardı ki İngilizler ne kadar uğraşıyorlardıysa da bir türlü izlerini bulamıyorlardı. 1935’in sonbaharına gelindiğinde Kassam’ın örgütü de gelişme ve gücünü göstermede son haddine ulaşmıştı. Bu arada Kassam’la Kudüs’teki Kurtuluş Örgütü arasında irtibatta tamamlanarak güç birliği yapılmış ve hareket birliği sağlanmıştı.
KIYAMIN İLAN EDİLMESİ
Halk birşeyler sezmeye başlıyor havada gerginliklerin olduğunu anlayarak içten içe, olabilecek kıyam için kendilerini hazırlıyorlardı. Bu bekleme fazla sürmemiş tarih 2 Kasım 1935’e gelmişti. Bu tarih aynı zamanda yahudilerin ilan ettiği “Belfar” vadisi günüydü. Evet bu Belfor vadisi yahudiler açısından bir zafer olarak nitelenmekteydi. İşte bu tarihte Şeyh İzzettin bir grup silahlı mücahidle birlikte “Ceniğ’ dağına çıkarak kıyam ilan ediyordu. Şeyh İzzettin’in başlattığı bu kıyam, Filistinlilerin İngilizlere karşı başlattığı altıncı kıyam olarak yerini alıyordu.
İngilizler mücahidleri ortadan kaldırmak için tüm kuvvetlerini Şeyh İzzettin üzerine gönderdiler. Savaş çok şiddetli günlerce devam etti. Düşman büyük kayıplar vermişti. Defalarca Kassam’ı ve grubunu yakalamak için girişimlerde bulunmuşlardı ama hepsi de boşa çıkmıştı. Kassam’la bir türlü başedemiyorlar ve nerede merkez kurduğunu bilemiyorlardı. Halk Şeyh Kassam’ı seviyor ve onu destekliyordu.
Sonunda olan oldu. Emniyet görevlisi olarak çalışan ve İngilizlere casusluk yaptığı bilinen bir kişi Şeyh Kassam’ın ve arkadaşlarının bulunduğu yeri ihbar etti. İngilizler bunu öğrenince çok büyük bir kuvveti Şeyh Kassam üzerine göndererek onu ortadan kaldırmayı planladılar. İngiliz kuvvetleri mücahidlerin bulundukları yere geldiklerinde, kahraman Şeyh İzzettin ve arkadaşları onları karşılamak için silahlarıyla dışarıya çıktılar. Mücahidler sayıları çok az olmasına ve isteseler kaçabilecekleri halde savaşmayı tercih etmişlerdi. Çok şiddetli çatışmalardan sonra Şeyh İzzettin şerefiyle ve yiğitliğiyle şehid olurken, diğer arkadaşları da yaralanarak esir düşmüşlerdi. Daha sonra esirler askeri mahkemede yargılanarak iki ile onbeş sene hapis cezasına çarptırıldılar. Şehid İzzettin ve arkadaşlarının şehadeti müslümanlar arasında dehşet uyandırmıştı. Bir taraftan gösteriler yapılırken diğer taraftan da şehid İzzettin ve arkadaşlarının cenazelerinin onların cihadına layık bir şekilde kaldırılması için tüm müslümanların cenaze namazına katılmaları isteniyordu.
Cenaze namazı onbinlerce müslüman tarafından kılınarak “Bacur” şehitliğine defnedildi ve kendisi için bir türbe yapıldı.
Şehid İzzettin’in cenazesini çok kalabalık bir topluluk takip ediyordu. Öyleki İngilizler böyle bir kalabalığı o güne kadar hiç görmediklerinden korkarak topluluğu dağıtmak isteyince İngiliz askerleriyle müslümanlar arasında çatışma çıktı. Bu,çatışmada hem İngiliz askerlerinden hem de müslümanlardan yaralanmalar oldu. Şeyh İzzettin ve arkadaşlarının yerini ihbar eden casus ise daha sonra mücahidler tarafindan öldürülmüştü. Şeyh İzzettin Kassam’ın bu kıyamı Filistin için bir meşale olmuş, onları harekete geçirerek 1936’da gerçekleşen büyük kıyamında hazırlayıcısı olmuştu.